11 öğrencisini istismar eden öğretmen için flaş karar!

Merkez Yakutiye ilçesindeki bir okulda okuyan 5 kız öğrenci, 6 Nisan 2016 günü rehberlik öğretmenlerinin yanına giderek, kendilerini 4'üncü sınıfa kadar okutan sınıf öğretmeni Ali K.'nin istismarda bulunduklarını anlattı. Bunun üzerine öğretmen Ali K. aynı gün açığa alındı ve Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Ali K. çıkarıldığı 1'inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı ve hakkında 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.Suçlamaları kabul etmeyen Ali K,. otoriter yapısı nedeniyle öğrencilerinin iftirasına uğradığını ileri sürdü. Ali K., "Bu çocuklar benim hakkımda 'cehennem olsun gitsin, şundan kurtulalım' diye iftira atmışlardır. Çocuklara kurgu yapmayı, hayal gücünü geliştirici çalışmaları ben öğrettim. Benim de çocuğum var. Bana karşı öfke ve nefretlerini aşırı disiplinci oluşum, başarılı öğrencileri sevmem, başarısız çocukların da bu duruma içerlemelerindendir" dedi.Mahkeme heyeti mağdur öğrencileri, rahat ifade vermeleri için, sanık öğretmen Ali K. ve aileler olmadan dinledi. Kız öğrencilerinden biri ifadesinde öğretmenin istismarını anlatırken,  "Sürekli dudaklarımızdan öpüyordu. O kadar çok iğrenmeye başlamıştık ki bizi öpünce sürekli dudaklarımızı yıkıyorduk. Hatta bir keresinde bana 'seninle evleneceğim, benimle olacaksın' gibi laflar da etti. Arkadaşlarla 'artık yeter' dedik ve durumu rehber öğretmenlerle ailemize anlattık" diye konuştu. 297 YIL HAPİS CEZASI Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi 18 Ekim 2016 günü görülen karar duruşmasında öğretmen Ali K.'yi her bir öğrenci için, 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 12 yıl hapis cezasına mahkum etti. Heyet, sanığın eylemini eğitim ve gözetimi altında bulunan mağdurlara karşı kamu görevini icra ederken gerçekleştirmesi nedeniyle cezayı yarı oranda artırarak 18 yıla çıkardı. Öğretmen Ali K.'nin eylemlerini zincirleme şekilde yapması nedeniyle cezada yarı oranda daha arttırım yaparak 27 yıldan 11 öğrenciye karşı işlenen çocuğun cinsel istismarı suçundan toplam 297 yıl hapis cezasına mahkum etti. Mahkeme, mağdur küçüklerin aslen sanığa karşı çok ciddi bir güven ve sevgi duyan kişiler olmasından faydalanılarak ve onların bu güven duyguları istismar edilmek suretiyle mevcut eylemlerin gerçekleştirildiğini dikkate alarak iyi hal indirimi uygulamadı. Sanık avukatının kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi'nde görüldü. Yargıtay, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, CMK'nın 34/1, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğunu hatırlattı. Bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi hükmü esas alınıp reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi  gerektiğine vurgu yapan Yargıtay, "Sanığın her bir mağdureye yönelik gerçekleştirdiği sabit görülen fiilleri ile bunların hukuki irdelendirmelerinin ayrı ayrı açıkça yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurularak ulaşılan kanaatin belirtilmesi gerektiği halde hükümle bu hususların CMK'nın 230'ncu maddesine aykırı olacak şekilde bulunmaması nedeniyle aynı kanunun 289/1-g maddesinde belirtildiği üzere kesin hukuka aykırılık halinin oluştuğu gözetilerek ilk derece mahkemesince kurulan hükümlere yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulu gerekirken reddine karar verildiği" diyerek kararı bozdu. 'KURGU' DEDİ Bozma kararı sonrası dosya, Ali K.'nin istinaf başvurusunu reddeden Erzurum Bölge Adliye Mahkemesine (BAM) gönderildi. BAM  3'üncü Ceza Dairesi'nde yeniden hakim karşısına çıkarılan Ali K., suçlamaları yine reddederek, "Olay bir suç davası değil, psikolojik davadır. Hayatın olağan akışına uygun olmayan bir kurgu söz konusudur" dedi.