Adım adım onları takip ediyor
Şanlıurfa'da çiftçilik yapan Mikail Derin, nesli tükenme tehlikesi altında kalan çizgili sırtlanların korunması için mücadele veriyor.
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliğinin, nesli tükenme tehlikesi altında olan türleri aldığı "Kırmızı Liste"de yer alan çizgili sırtlanlar, Afrika ve Asya'nın yanı sıra Türkiye'de, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşam sürüyor.
Çizgili sırtlanın yaşam alanlarından Şanlıurfa'da, geçimini çiftçilik yaparak sürdüren 36 yaşındaki Mikail Derin, küçük yaşlardan itibaren, köyünün yakınlarında doğal ortamlarında gördüğü sırtlanlara ilgi duymaya başladı.
Yaşı ilerledikçe sırtlanlara olan ilgisi artan ve bu nedenle çevresinde "sırtlan adam" olarak tanınmaya başlayan Derin, bu nadide hayvanların soylarının tükenmemesi için kendi imkanları ölçüsünde çaba gösteriyor.
Fahri av müfettişliği de yapan Derin, özellikle sırtlanların görüldüğü vadinin "Yaban Hayatı Koruma Sahası"nda bulunmaması nedeniyle adeta bölgede kuş uçurtmuyor.
Vadide her gün incelemelerde bulunan, kendi imkanlarıyla aldığı foto kapanları kurup kontrol eden Derin, sahayı, profesyonel dürbün ve fotoğraf makinesiyle sürekli gözlemliyor.Zamanının büyük bölümünü sırtlanların yaşadığı vadide geçiren Derin, ara sıra çevrede duyulan silah sesleri nedeniyle inlerinden çıkamayan hayvanlara beslenmeleri için, çevre ilçe ve mahallelerde telef olan hayvan leşlerini taşıyor.
Mikail Derin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sırtlanlarla iç içe bir hayat geçirmekten memnun olduğunu söyledi.
Çizgili sırtlanlara duyduğu aşırı sevgiden dolayı onları korumak için adeta varını yoğunu seferber ettiğini belirten Derin, bu nadide hayvanlara olan sevgisi dolayısıyla herkesin kendisini "sırtlan adam" olarak diye bildiğini ifade etti.
Derin, bölgede görülen sırtlanların sayısının arttığını vurgulayarak, "İlk karşılaştığımda bu bölgede 9 sırtlan vardı, yaklaşık 20 yıldır koruma ve besleme gayretimle bu sayı 48'e kadar çıktı. Ben yol kenarlarında kaza nedeniyle telef olan hayvanları bulup buraya getiriyorum. Onların bir kaç kilometre yakınına bırakıyorum zaten koku duyusu çok gelişmiş olduğundan hemen gelip yiyorlar." diye konuştu.
Çizgili sırtlanların, insanlara ve doğaya herhangi bir zararı bulunmadığına dikkati çeken Derin, şöyle devam etti:
"Onların da yaşamaya hakkı var, onların da ayrı bir dünyası var. Doğdum doğalı burada yaşıyorum, artık yüzde 70 beni tanıyorlar ve ürkmüyorlar. Normalde insan gördükleri anda hızla uzaklaşıyorlar. Sırtlan gece aktif olan bir hayvandır, gündüzleri çoğu zaman kendini ininde muhafaza ediyor. Etraftaki köylerde, düğünlerde silah çok sıkılıyor. Bu hayvanlar da çok ürkek olduğundan yuvalarından dahi çıkmaya korkuyor ve aç kalıyorlar. O günler benim için de çok zor geçiyor, onlara kendi özel gayretimle besin bulmaya çalışıyorum."
Derin, çizgili sırtlanların doğal yaşam alanlarına zorunlu olmadıkça ne kendisinin girdiğini ne de bir başkasının girmesine izin verdiğini vurguladı.
Sırtlanları özel bölgelere yerleştirdiği foto kapanlar aracılığıyla gözlemlediğine değinen Derin, "Bu hayvanları sürekli foto kapanlarla takip ediyorum. Beslenmeye gittiği zaman geri dönüş yapıyor mu? Bazen sıkıntılar oluyor, düğünlerde sıkılan silahlardan dolayı sırtlan tedirginliğinden ininden çıkmıyor. Geldi mi, gitti mi, rahat inine girdi mi, yarası var mı yok mu diye sürekli kontrol ediyorum." diye konuştu
"Korunsun istiyorum"
Mikail Derin, sırtlanları korumak ve beslemek için çok çaba harcadığını, çizgili sırtlanların neslinin devamı için koruma çalışmalarının artırılmasını beklediğini kaydetti.
Bölgedeki sırtlan varlığının, çoğu kimse tarafından bilinmediğine dikkati çeken Derin, şunları söyledi:
"Burada çok mücadele ediyorum. Çoğunlukla avcılar geliyor, kekliğe ateş ediyorlar, sırtlan ininde tedirgin oluyor, gün boyunca yuvasından çıkmıyor. Yetkililerin bu hayvanların neslinin devamı için bu bölgeyi yaban hayatı koruma sahası ilan etmelerini istiyorum. Bilmeyen insanlar bu hayvandan korktukları için öldürmeye çalışıyor. Çizgili sırtlan çok önemli bir hayvan, bunu herkesin bilmesi ve koruması gerekiyor. Türkiye'de küçük bir Afrika var, bunun farkına varılsın istiyoruz."