Anayasa Mahkemesi, o uygulamasını iptal etti
Anayasa Mahkemesi, 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması' uygulamasını iptal etti
AYM, 2 yıl veya daha az hapis cezasını öngören suçlarda sanığın 5 yıl denetime tabi tutularak süre sonunda suçu işlememiş gibi sayılması şeklinde uygulanan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin yasal düzenlemenin iptaline karar verdi. Karar 1 yıl sonra uygulamaya girecek.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231'inci maddesinde yer alan, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezaları veya adli para cezalarında 'hükmün açıklanmasının geri bırakılabileceği' (HAGB) yönündeki uygulamayı, Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.
Trabzon 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231'inci maddesine, 5560 sayılı Kanun'un 23'üncü maddesiyle eklenen, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezaları ile adli para cezalarında 'hükmün açıklanmasının geri bırakılabileceği'ni öngören fıkranın Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle AYM'ye başvurdu. Söz konusu HAGB kararının verilmesinin mağdurlar açısından yeterli giderim sağlamadığı, faillerin cezadan muaf tutulmasına yol açtığı ve devletin kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme şeklindeki yükümlülüğünü yerine getiremediği belirtilerek kuralın iptali talep edildi.
İSTİNAF YOLU KAPANMAKTA
HAGB'nin ceza yargılaması sonucunda verilecek mahkumiyet hükmünün açıklanmasının belirli şartlara bağlı olarak ertelenmesini ifade ettiği belirtildi. Sanığa, hakkında HAGB uygulanmasını kabul edip etmediği hüküm aşamasına geçilmeden yargılama aşamasındayken sorulduğu belirtildi. HAGB uygulanmasını yargılamanın henüz başında kabul eden sanıklar hakkında sonraki aşamalarında adil yargılanma hakkı güvencelerinin ilk derece mahkemesince sağlanıp sağlanmadığının denetiminin istinaf kanun yolunda yapılamadığı, bu durumun hak ihlallerine yol açtığı belirtildi. İstinaf kanun yoluna tabi olması öngörülen bir yargılamanın, sanığın HAGB kararı verilmesini kabul etmesiyle itiraz yoluna tabi hale geldiğine işaret edildi. Kararda, "Sanık, hakkında HAGB kararı verilmesini kabul etmekle birlikte istinaf kanun yoluna başvurma hakkından da feragat etmektedir. Mahkeme hükmünün kurulmasından önceki bir aşamada açıklanan belirli bir kanun yolundan feragat iradesinin anayasal geçerlilik koşullarını sağlamadığı anlaşılmıştır" denildi.
"MAĞDUR AÇISINDAN YETERLİ GİDERİM SAĞLANMIYOR"
HAGB kurumunun müsadere işlemleri yönünden de bazı eksik düzenlemeler içerdiği, HAGB kararı verilmesi durumunda müsadere işlemlerinin hangi aşamada infaz edileceğine ilişkin olarak açık bir kanun hükmü bulunmadığı belirtildi. Kararda, "Diğer yandan kişi hakkında verilen HAGB kararı, ceza niteliğinde olmayıp, kişiyi ceza tehdidi altında bırakmaktan ibarettir. HAGB kararının bu niteliğini gözeten Anayasa Mahkemesi daha önceki birçok kararında, kötü muamele iddiaları yönünden HAGB kurumunun uygulanmasının sanığın infaz edilebilir bir ceza almaması sonucunu doğurduğunu ve bu kurumun uygulanmasında mağdurun muvafakati ya da mağdur açısından manevi bir telafinin sağlanmasının da aranmadığını dikkate alarak anılan geri bırakma kararının mağdur açısından yeterli ve etkili bir giderim sağlamadığını değerlendirmiştir" denildi.
"ORANTILI CEZA VERİLMESİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ İLE BAĞDAŞMIYOR"
İşkence veya kötü muamele gerçekleştirdiği tespit edilen kamu görevlisinin fiili olarak cezasız bırakılmaması gerektiğine de dikkat çekilen kararda, "HAGB kurumunun kamu görevlisinin görevi sebebiyle işlediği ve Anayasa'nın 17'nci maddesi anlamında işkence, eziyet ve kötü muamele kabul edilen suçlar bakımından uygulanmayacağına dair yasal düzenlemenin bulunmadığı görülmüş; ceza mahkemelerinin uygulamalarının da bu sorunu çözemediği anlaşılmıştır. Bu durum Anayasa'nın devlete yüklemiş olduğu faillere fiilleriyle orantılı cezalar verilmesi ve mağdurlar açısından uygun giderimin sağlanması yükümlülüğü ile bağdaşmamaktadır" denildi.
1 YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK
AYM, bu gerekçelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline, kuralın iptali nedeniyle 5271 sayılı Kanun'un HAGB'yi düzenleyen 231. maddesinin uygulanma imkanı kalmayan diğer hükümlerinin de iptallerine, iptal hükümlerinin kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.