Ayşe Karaman'ın şüpheli ölümü davasında sanık için tahliye kararı

Anestezi teknikeri Ayşe Karaman, 29 Temmuz 2018'de erkek arkadaşı anestezi uzmanı doktor Özgür Tarhan'ın evinde ölü bulunmuştu. Şüpheli ölümle ilgili olarak Tarhan hakkında “tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın görülmesine devam edildi. Duruşmaya Karaman'ın annesi Feride Karaman ve avukatı Tevfik Tolga Beyendi ile sanık Tarhan'ın avukatları katıldı. Tutuklu sanık Tarhan, korona virüs tedbirleri kapsamında duruşmaya getirilmezken, mahkemeye SEGBİS üzerinden bağlandı.

Davanın önceki celsesinde dosyaya ilişkin Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar veren mahkeme, bugünkü celsede Adli Tıp Kurumundan beklenen raporun geldiğini açıkladı. Raporda, Karaman'ın ölümünün anestezik maddeler propofol ve fentanil alımına bağlı meydana gelmiş olduğu tespiti yapılarak, "Propofol anestezide kullanılan bir ilaç olup, aynı zamanda kötüye kullanılmasının da mümkün olduğu, Sağlık Bakanlığı uygulamalarına göre bu ilacın eczanelerde satışının yapılmadığı sadece sağlık kuruluşlarına verildiği, kişilerin ve sağlık personelinin bu ilacı satın alamadığı, dolayısıyla bu ilacın verildiği kuruluşun dışına çıkartılmasının uygun olmadığı, ayrıca hekim ifadesinde belirtildiği üzere propofolun enjektör içinde taşınmasının da tıbben uygun olmadığı, propofolun çantadan ölen tarafından alınarak mı kullanıldığı hekim tarafından mı uygulandığının anlaşılmadığı, bunun adli tahkikatla aydınlatılması gerektiği, kişinin ölümünün TCK 83. madde (kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi) veya TCK 85. maddesi (taksirle öldürme) kapsamında değerlendirileceği hususunun mahkemenizce değerlendirilmesinin uygun olduğu oy birliğiyle mütalaa olunur" ifadelerine yer verildi.

Tarafların rapora ilişkin beyanlarının alınmasının ardından sanık Tarhan'a söz verildi. Tarhan, "Tutukluluğumun devam etmesini doğru bulmuyorum. Müşteki avukatı, olay yerinde cinayetle ilgili karartma olduğu iddiasında bulunuyor. Ortada bir cinayet olmadığı net bir şekilde belli. Delil karartma söz konusu değil. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Duruşma savcısının mütalaasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanmak üzere dosyanın savcıya verilmesini kararlaştırdı. Mahkeme, tutuklu sanık Tarhan'ın ise "delilleri karartma ihtimali olmadığı" gerekçesiyle tahliyesine karar verdi.

"Bize felaketi yaşattılar"

Karaman'ın annesi Feride Karaman, "Benim çocuğum onun evinde ölü bulundu. Nasıl tahliye oluyor?" diyerek karara tepki gösterdi. Bir müddet sonra fenalık geçirerek adliye koridorunda bayılan Feride Karaman'a sağlık ekipleri müdahalede bulundu.

Ankara Adliyesi önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Karaman, "O anı duyduktan sonra kendimi kaybettim. Benim çocuğum bir trafik kazasında ya da hastalıktan dolayı hayatını kaybetmedi. Özgür Tarhan ve arkadaşının tuttuğu garsoniyer evde öldü benim çocuğum. Maksadı belli bir ev. Gideyim de 'Özgür Tarhan'ın evinde öleyim' demedi benim çocuğum, öldürüldü. Adalet istiyorum, kesinlikle peşini bırakmayacağım. Umarım adalet tecelli eder. Babası hasta olduğu için duruşmaya gelmedi. Babası bana, 'Anneler çocukları için ağlar ama bir baba ağlarsa bu felakettir' dedi. Bize felaketi yaşattılar. Onun tutuksuz yargılanması benim felaketim. Ne gerekiyorsa o yapılsın. Ben adalet istiyorum" diye konuştu.

"Karara itiraz edeceğiz"

Avukat Tevfik Tolga Beyendi ise olayın bir cinayet olduğunu, olmayan bir cinayeti varmış gibi gösterme gayretinde olmadıklarını söyleyerek, "Anestezi uzmanı doktor tarafından anestezi ilaçlarıyla öldürüldü. Ayşe'nin otopsi raporunda kanında iki ayrı anestezi ilacı var. Bunlardan bir tanesi savunmanın da maksatlı yönlendirmesiyle ön planı çıkarılarak, Adli Tıptan mahkeme tarafından bu ilacın etkisi soruldu. Ayşe'nin ölümüne neden olan diğer ilaçla ilgili herhangi bir araştırma yapılmadı. Yine araştırma talepleri dile getirdik ama reddiyle birlikte katilin tahlisine karar verildi. Karara itiraz edeceğiz. Cinayet şüphelisini tahliye ederken, adli kontrol uygulamaksızın bir tahliye verilmesi bir garabettir. Sonuna kadar bu davanın arkasındayız, gerçeklerin ortaya çıkması için mücadele ediyoruz" şeklinde konuştu.

Abdullah Sarica - İbrahim Berat Yılmaz