Bakan Soylu: 'İstanbul bir ideolojik kavganın merkezi haline getirilmesin'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İmamoğlu’nun mazbatasını almasının ardından yaşanan İBB’nin verilerinin kopyalanması olayına değinerek, "İBB’nin verileri kopyalayacak. Böyle bir çiğlik olamaz. Bu kabul edilebilir değil. Yapamaz kanuna, hukuka aykırı. Eğer…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sultangazi'de muhtarlarla bir araya geldi. Burada konuşan Soylu, “Oyların ancak yüzde 10'unu açtırabildik. Biz oyların tamamının açılması için müracaat ettik ama olumlu cevap alamadık. Eğer sayılsaydı kim kazanırsa başımızın üzerinde yeri var. Biz Ankara'yı kaybettik, Antalya'yı kaybettik bu kaybettiğimiz yerlerle ilgili başımızın üstünde yeri var dedik. Sayım döküm cetvellerinde mühür yok. Oy sayım cetvellerinin altında imza yok. Eğer yüzde 90'ı açılsaydı biz Kadıköy'de ne yapıldığını bilirdik, Maltepe'de ne yapıldığını bilirdik. Sonuç değişmezse başımızın yeri var derdik. Haksızlık yapıldığını fark ettik. Biz kendi hakkımızı muhafaza edemiyorsak milletin hakkını nasıl muhafaza edeceğiz millet bunu sormaz mı?" ifadelerini kullandı.
"BİRİNDEN BELEDİYE BAŞKANLIĞI ALINIP BAŞKA BİRİNE VERİLMİŞ DEĞİL" kimsenin hakkının gasp edilmediğini söyleyen Soylu, "Biz kimsenin hakkını gasp etmiş değiliz tam tersi bir mağduriyetimizi seslendirdik. Birinden belediye başkanlığı alınıp başka birine verilmiş değil. Emanet millette, bu emanet milletimiz hür kararıyla belirlenecek" diye konuştu.
"İstanbul'a emanet alındığı gibi bu emanete hıyanet edilmeden hizmet edilmiştir" Soylu sözlerine şöyle devam etti: "Herkes kadar benimde bu sonuçlar neden böyle oldu bilmeye de biliyorsam anlatmaya da sorumluluğum var. İstanbul önemi bir güç merkezidir. Bayramlar gelirdi mezarlıklarımıza giderdik. Topkapı mezarlığı bir diken bahçesiydi. Dikenlerden yolu açmak için keserek giderdik. Orman gibiydi. Top oynardık çamurda. Leğenlerde yıkanırdık, su akmazdı çünkü. Eskiden Haliç tarafından gitme derlerdi çünkü kokuyordu, Eyüp'te durabilmek mümkün değildi. İETT otobüs şoförleri maaşlarını alamadıkları için araçları yavaş sürerlerdi. Belediye otobüsten İstanbul'a önümüzdeki 50 yıl yetebilecek su yatırımlarına kadar yapıldı. Hepsi daha da artacak. İstanbul Cumhurbaşkanımızın gelmesinden itibaren dünya kenti olma konusunda sürekli olarak yatırımlarla büyüyen ve sürekli olarak standardını geliştiren bir şehir haline geldi. İstanbul'a emanet alındığı gibi bu emanete hıyanet edilmeden hizmet edilmiştir."
"BEYLİKDÜZÜ'NDE NE YAPILDI DA BİZ DUYMADIK" İmamoğlu'nun belediye başkanlığı döneminde Beylikdüzü'ne hizmet götürülmediğini söyleyen Soylu, "Binali ağabey 17 yıldır bu ülkede bilinen İstanbul'da çalışan başbakanlık yapmış, ulaştırma bakanlığı yapmış, meclis başkanlığı yapmış kimseyi ötekileştirmemiş, bir çok önemli projenin altına imza atmış.. Bir tarafta böyle bir yapı var, seçmen olarak oy vereceğiz. Yapılan güzel işleri herkes duyar. Keşke imkanınız olsa da Çukurca'ya gitseniz, keşke imkanınız olsa da Tunceli'ye gitseniz. Herkes yepyeni yani tam anlamıyla gıcır gıcır bir şehirde oturuyor. Bu duyuluyor. Bir tarafta da şöyle bir yapı var; Beylikdüzü'nde ne oldu da biz duymadık. Ne yapıldı da biz duymadık. Bir tane vadi yapılmış, vadiyi yapan da bizim arkadaşımız Yusuf Uzun. Bunlar cilasını atmışlar. Bizim duymadığımız ne yapmışlar" şeklinde konuştu.
"İBB'NİN VERİLERİ KOPYALAYACAK, BÖYLE BİR ÇİĞLİK OLAMAZ" İmamoğlu'nun mazbatasını almasının ardından yaşanan İBB'nin verilerinin kopyalanması olayına değinen Soylu, "İBB'nin verileri kopyalayacak. Böyle bir çiğlik olamaz. Bu kabul edilebilir değil. Yapamaz kanuna, hukuka aykırı. O verilere kimlerin dokunabileceği kanunlarla bellidir. Eğer götürüyorsun senin başka bir fikrin başka bir kavgan vardır. Bir tahribatın önünü açacaksın demektir" dedi. Suyla ilgili alınan karar hakkında konuşan Soylu sözlerine, "Suyla ilgili Belediye meclisi karar alırken İmamoğlu orada mıydı? Bu kararı meclis başkanı aldı. 'Bunu yaptık hayırlı olsun demek' doğru bir şey mi? Bunu üstlenmek doğru bir şey mi? Bu ancak taktir edilir. 'Meclisin aldığı bu kararı taktir ediyorum' dersin herkes 'Başımızı üzerinde yeri var' der geçer" şeklinde devam etti.
"İstanbul bir ideolojik kavganın merkezi haline getirilmesin" Endişesinin İstanbul'un ideolojik kavganın merkezi haline getirilmesi olduğunu vurgulayan Soylu sözlerini şöyle bitirdi: "Benim endişem İstanbul'un siyasi kavga haline getirilmesi ve oradan Türkiye'ye bir istikrarsızlık kapısı açılması. Binali Ağabey kime ne yaptı da gittiği yerde aynı 28 Şubat sürecindeki gibi bir muameleyle karşı karşıya kaldı. İstanbul bir ideolojik kavganın merkezi haline getirilmesin."