BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır; “Kimsenin Partinin İtibarını Zedelemesine İzin Verilmeyecektir”
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, kimsenin partinin itibarını zedelemesine izin vermeyeceklerini belirtti.
BBP Hareketinin sırtına binip, kendine gelecek devşirenlerin, bulundukları konum itibariyle kendilerine sıfat ve makam bulanların büyük bir yanılgı içinde olduğunu söyleyen Çayır;
“Yok, efendim, ben Genel Başkan olmak istiyormuşum… Bu yüzden, bu gün konuşuyormuşum… Buradan ilan ediyorum. Benim böyle bir isteğim, planım bugün yok, yarın da olmayacaktır. Büyük Birlik hareketi sayı olarak az olabilir ama, itibarlı bir harekettir. Kimsenin bu saygıyı, itibarı zedelemesine izin verilmeyecektir.” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Çayır şu ifadelere yer verdi:
“Aslında vicdanımla hesaplaşmayı yeğleyecektim, olmadı. Demokratik zeminlerde, meşru platformlarda, insanların düşüncelerini ve şiddete varmayan tepkilerini dile getirmeyi normal bulurum.
Menfaat ya da makam, bizi doğru söylemekten alıkoymaz. Bir birimizin hukukunu koruyarak, saygıyı ve kardeşliği elde tutarak, doğruya yöneltme, yanlıştan alıkoyma gibi bir ödevimiz var. Vekil olsaydın aynı şeyleri söyler miydin, diyenlere…
Bir süreç yaşadık, hayal kırıklıklarımız oldu, bu da olur mu, diye hayıflandıklarımız oldu. İnsanları zor zamanlarda, köprüyü geçerken tanırsınız. Vekil olsam da olmasam da, inandığımı söyleyeceğime parti yöneticilerinin birçoğu şahittir. Sıfatımız ne olursa olsun, doğruyu haykırmak benim karakterimdir. İnsanım elbet, bazen zaaf göstermiş olabilirim. Ancak, doğruyu haykırmanın herhalde zamanı beklenmez. Hareketin istikbali anlamında, meşru zeminlerde düşüncelerimi dile getirdim, getiriyorum.
Elbet, bütün kardeşlerim, hakaret etmeden, kırmadan, dökmeden, başkalaştırmadan, fikirlerini söylemelidir. Doğruyu bu şekilde buluruz. Yok, efendim, ben Genel Başkan olmak istiyormuşum… Bu yüzden, bu gün konuşuyormuşum… Buradan ilan ediyorum. Benim böyle bir isteğim, planım bugün yok, yarın da olmayacaktır. Büyük Birlik hareketi sayı olarak az olabilir ama, itibarlı bir harekettir… Kimsenin bu saygıyı, itibarı zedelemesine izin verilmeyecektir.
“Bu hareket haktır” özü itibarıyla. Kimileri başka yere çekse de, bu hareketin içinde nice Muhsin YAZICIOĞLU’nun ayak izlerine basarak yürüyen genç liderler çıkacaktır. Hareketin sırtına binip, kendine gelecek devşirenler, bulundukları konum itibariyle kendilerine sıfat ve makam bulanlar, elbet büyük bir yanılgı içindedirler. Kerameti kendinde görenler, Muhsin YAZICIOĞLU’nun bıraktığı o güzel dünyayı, kendi dünyası sananlar, ya saflar yahut kurnazlığın ileri safhasındadırlar. Hiçbir planın, desisenin içinde yer almam… Planlamam. Kendiliğinden gelişen olayların bir kısmı beni de üzmüştür. Bizim, farklı düşüncelerimizi, yaklaşımlarımızı harmanlamamız, her türlü gelişmeye açık olmamız gerekir. Bunların ötesinde, dürüst olmamız lazım. Mert olmamız lazım… Açık, şeffaf olmamız lazım… Adam olmamız lazım. Bu hareketin şiarı, dürüst, erdemli, yiğit, inandığı gibi yaşayan ve söyleyen değerlere sahip olmaktır. Yalancıdan “ALPEREN” olmaz. Büyük Birlik Partili olmaz. Riyakârdan, düzenbazdan, her türlü tele vurandan Alperen olmaz, Büyük Birlikçi olmaz. Hepimiz gelip geçiciyiz. Önemli olan, Allah davasının, Türk milletini yüceltme davasının, insanı şerefli yaşatma davasının bekasıdır…”