Büyük gazetecilik ve vatanseverlik örneği
‘FETÖ Sözcü’sünün ipliğini pazara çıkaran Türkiye Gazetesine çığ gibi destek geldi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türkiye’nin büyük gazetecilik yaptığını söyledi.
FETÖ ile en çok kendilerinin mücadele ettiği yalanına sığınarak halkı yanıltmaya çalışan Sözcü gazetesinin sahibi Ertuğrul Akbay'ın 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve sonrasında örgüt üyeleriyle yaptığı görüşmeleri gösteren deliller büyük yankı uyandırdı. Siyasetçi, hukukçu ve STK temsilcileri, FETÖ işbirliklerini örtbas etmeyen çalışan Sözcü'nün ipliğini pazara çıkaran gazetemize deliller ışığında son gelişmeleri değerlendirdi: MİLLETİMİZE HİZMET Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu: FETÖ'nün uluslararası yapılanmasını yerli işbirlikçileri ile birlikte açığa çıkarılması, sadece Ankara'nın güvenliğine fayda sağlamayacak aynı zamanda dünyanın da bütün başkentlerinin güvenliği içinde fayda sağlayacaktır. Devletin tekliğine vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne kendini adamış hayatını ortaya koyarak örgütün iç ve dış bağlantılarını deşifre eden savcılarımızı, güvenlik birimlerimizi, siyasetçilerimizi, basın mensuplarını minnet ve şükranla kutluyorum. Türkiye gazetesi ve çalışanları bu haberi ile sadece milletimize hizmet etmekle kalmamış, diğer ülkelerinde nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduklarını, bu örgütün ülkelerinde her kesimden hayal edemeyecekleri kişi kurum ve kuruluşlarla bile nasıl partner olabileceklerini ortaya koymuşlardır. Büyük bir gazetecilik başarısı ve vatanseverlik örneğidir. HER ŞEY ORTAYA ÇIKTI Hukukçu Cüneyt Toraman: Bunun üzerine söylenecek bir söz yok artık. FETÖ her tarafa sızan bir yapıdır. Yağmurun nereden damladığına bakmayacaksınız. Bu yağmur suları binanın temellerine kadar sızabiliyor, sızmış zaten onu gördük. Bunu illa örgütün kendi dershaneleri, yapıları içerisinde ve kurumları içerisinde aramamak gerekiyor. Daha çok da dışarıdan aramak gerekiyor. Çünkü onlar deşifre olmuş kişilerle operasyon yürütmezler. 17-25 Aralık'tan sonra en büyük tehdit ve tehlikeler nereden geldi dikkat edin. 28 Şubat'ta binlerce bu şekilde duruşmaya girdim. Şimdi ‘mahkemede adalet yok' diyorlar ya mahkemede, o mahkeme ne yapmış? Bunların görüştükleri herkes araştırmış. Kiminle kaç dakika konuştun? FETÖ'cüler dünyanın en büyük yalancı örgütüdür. Konuyla ilgili mahkeme inşallah bir gereğini yapar. SONUNA KADAR TAKİPÇİSİYİZ 15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik: Bu örgüt kendisini çok iyi gizliyor. Biz de şu anda Sözcü ile ilgili Türkiye gazetesinin ele almış olduğu bu durumu sonuna kadar takip ediyoruz. Bu olayın takipçisiyiz. Bu sürecin peşinde olacağız. Bilirkişinin teyit etmesi durumunda davaya müdahil olacağız. Toplumda bunu gündem ederek milletin zihninde yer etmesi ve kimin kiminle beraber yürüdüğünü net olarak ortaya koymak için elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Bu olayı çok güzel yazdınız, taşıdınız. SÖZCÜ DEVLETİ YIPRATMAYA ÇALIŞTI 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İlhami Çil: Bu vatanda hep beraber yaşamamız gerekirken, çok enteresan yazışmalar ortaya çıktı. Sözcü gazetesi, hiçbir zaman devlet yanlısı olmadı. Kendi zihniyetlerindekiler iktidarda olmadıkça hep devleti zayıflatmaya çalıştı. Yapılan tüm iyiliklere karşı çıktı. Sözcü gazetesinin yalanlarını düzeltmekten yorulduk. Yalan ve iftira makinesine dönmüş durumdalar. Onlara karşı görünerek, FETÖ'nün yanında oldular. Bunlara söylenecek laf yok. FETÖ'YLE POZİSYON ALMAYA ÇALIŞTILAR Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Avukat Dr. Mehmet Sarı: FETÖ'nün yapmış olduğu eylemlerden pozisyon almaya çalışanlar oldu. Bekleyenler ve gündemi kollayanlar da oldu. 15 Temmuz'da da kollayanlar oldu. Bu kapsamda FETÖ'cüler de darbe girişimini gerçekleştirdi. ‘DIŞ BESLEMELER HİÇBİR GÜN YERLİ VE MİLLÎ OLMADI' AK Parti eski Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, Sözcü gazetesi ile FETÖ işbirliğine dikkat çekerek, şunları söyledi: Her darbenin bir hazırlık dönemi var. Öncesinde MİT müsteşarının ifadeye çağrılması ve MİT tırlarının önlerinin kesilmesi ile ilgili FETÖ grubuna ait gazeteler ve Sözcü, bunları milletin gözüne kötü göstererek darbe girişiminin ön hazırlıklarını manşetlerine taşıdılar. Zehirle pişmiş aşın içerisine biraz da tatlı katarak bu işleri millete yutturmaya çalıştılar. Bunların işi gücü devlet ve millet düşmanlığıdır. O düşmanlıktan hiç vazgeçmediler. Bunlar o dönemde de, 15 Temmuz gecesinde de ondan önceki yayınlarında da el altından hep destek mahiyette çalışmalar yaptılar. Bu alışkanlıklarından ve bu tavırlarından vazgeçmiş değiller. Bunlar hiçbir zaman millî ve yerli olan düşünceden, zihniyetlerden ve Türkiye'den yana olmadı. Bunlar hep dış beslemeler. Türkiye'nin başının belası oldu.