“Coğrafyanın mesajına kulak verip birlik ve beraberlik çağrısı yapıyoruz"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: “Coğrafyanın mesajına kulak verip birlik ve beraberlik çağrısı yapıyoruz"
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Beka diyoruz, haysiyetli hayat diyoruz, coğrafyanın mesajına kulak verip birlik ve beraberlik çağrısı yapıyoruz. Türk-İslam medeniyeti geçmişte inandı, kenetlendi, kendine güvendi, elbette çok şeyler kazandı, insanlığa çok şey kazandırdı. Ama bugünkü hali dramdır, skandaldır" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 15’inci Dönem Mezuniyet Töreni’ne katıldı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu'nun 26 Ekim 2009 tarihinden bu yana açık olduğunu hatırlattı. Bahçeli, bu süre zarfında okulu bitiren çok sayıda kişi olduğunu belirterek, okulun katılımcılara çok şey kazandırdığına inandığını açıkladı. 15'inci dönemde de 40 öğrencinin Siyaset ve Liderlik Okulu'nda bulunduğunu ve sertifika almaya hak kazandığına değinen Bahçeli, okul kapsamında MHP'nin misyon ve vizyonuyla ilişkilendirilmiş temel siyasi, ekonomik, diplomatik, sosyolojik, iletişim, sosyal medya ve tarih konuları ile Milliyetçi-Ülkücü kuruluşların tanımını içeren toplam 25 dersin katılımcılara verildiğini söyledi. Katılımcıların 90 saatlik ders aldıklarını belirten Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu'nun ilk günkü heves ve heyecanla nice yıllara ulaşmasını diledi.
“Ortadoğu'da herkes birbirine hasımdır”
İslam coğrafyasından birçok başarılı ismin çıktığına değinen Bahçeli, haşmet ve görkemin gerisine düşülmesinin sebeplerini, Irak, Suriye ve Libya'nın durumunu, İdlib'de her gün dökülen kanın nedenlerine değindi. Bahçeli, barış, huzur ve istikrarın kaybolma nedenlerini uzaklarda aramamak gerektiğinin altını çizerek, niçin beka dediklerini bir kez daha aktardı. Bahçeli, “Bu nedenle beka diyoruz, haysiyetli hayat diyoruz, coğrafyanın mesajına kulak verip birlik ve beraberlik çağrısı yapıyoruz. Türk-İslam medeniyeti geçmişte inandı, kenetlendi, kendine güvendi, elbette çok şeyler kazandı, insanlığa çok şey kazandırdı. Ama bugünkü hali dramdır, skandaldır. Tıpkı geçmişte olduğu gibi; ön alan, koordinat çizen, tayin ve tasdik eden bir pozisyona gelmedikten sonra beşeriyet kervanına yön verilmesi imkânsızı umut etmekle eşdeğerdir. Daha onlarca örneğini verebileceğimiz ilmin ve irfanın kutup yıldızları, Doğu'nun Batı karşısında bir zamanlar ezici ve açık ara üstünlüğünü de resmetmektedir. Türk milleti bu kapsamda zafer sancağının, bilim ve bilgi otağının her dönemde taşıyıcısı ve öncüsü olmuştur. Çağlar boyunca bugünleri bile imrendirecek şekilde mürekkep nehrinden kitap ummanı oluşmuş, madde ve manayı ortak bir idealde buluşturan, insanlığın yararına vakfeden derin kavrayış kıtaların ruhuna sinmiştir. Üzülerek söylemeliyim ki Türk-İslam kültürü gelişme rotasını koruyamamıştır. Muhteşem eserler bulanıklaşmış ve solmuştur. Geçmişi geleceğe ekleyecek yeni ve farklı bir kulvar açılamamıştır. Merhum Peyami Safa insanın en kolay kendini aldatacağını söylerken, teşhis maharetini göstermiştir. Bugün Ortadoğu'da herkes birbirine hasımdır. Bilim, teknik, hoşgörü ve uzlaşmada gerçekleşmeyen sıçrama; şimdilerde sosyal, siyasal ve ekonomik maliyetlerin daha da kabarmasına sebeptir” diye konuştu.
“Mısır'da Sisi, Suriye'de Esad, Libya'da Hafter, sorarım sizlere, İslam medeniyetinin neresiyle bağdaşmaktadır?”
İstikrarlı olmayan, sosyal barışı sağlayamayan, huzuru bulamayan, denge ve düzeni yakalayamayan bir ülkenin kalkınması ve medeniyet pistinden kalkışa geçmesinin mümkün olmayacağından bahseden Bahçeli, “Barış ve kardeşlik korunmadan, toplumsal düzen ve ahenk temin edilmeden, ben yerine bizi, bencillik yerine yardımlaşmayı, aç gözlülük yerine paylaşmayı, acımasız rekabet yerine dayanışmayı ikame etmeden herhangi bir yere varmamız sadece hayaldir. Bu nedenle birliğimizi, kimliğimizi ve varlığımızı her düzeyde savunmak geçmişteki övündüğümüz dönemleri yakalamak ve hatta aşmak için ilk ve en önemli kural olarak görülmelidir. Mısır'da Sisi, Suriye'de Esad, Libya'da Hafter, sorarım sizlere, İslam medeniyetinin neresiyle bağdaşmaktadır? Türk-İslam ahlakını yaşamış, akıl ve izanla beraber merhamet ve şefkati yüceltmiş bir coğrafyadan seri katil nasıl çıkar, cani nasıl çıkar, iblise ruhu satanlar nasıl çıkar, mazlumlara kast eden teröristler nasıl türer? İslam'ı terörle ilişkilendirme alçaklığına teşebbüs edenlerin şerefli maziden ne kadar haberleri vardır? Bir karıncanın hakkını bile koruyan bir dini karalamak, Türklüğe saldırmak nasıl bir gözü dönmüşlük ve düşmanlıktır?” ifadelerini kullandı.
“Türkiye'nin güvenliği Misak-ı Milli haritasının son sınırından başlayacaktır”
Türkiye toprakları üzerinde gözü olan terör örgütleri hakkında da konuşan Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) ve İyi Parti'nin (İP) terör örgütleriyle işbirliği içerisinde olduğunu vurguladı. Bahçeli, “Şunu unutmayalım ki, dışarıdan gelip yenemeyenler, içeriden çözmeyi deniyorlar. Kullandıkları kirli araçlar ve aracılar da bellidir. FETÖ, PKK, DEAŞ, kiralık tetikçiler, işbirlikçi yöneticiler, bölgesel komplolar, etnik ve mezhep fesadı, zillete düşmüş siyasi partiler işte bunlardan bazılarıdır. Türkiye'de CHP bunların kontrolündedir. İP bunların kolcusudur. HDP terör aparatıdır. Hesap hep aynıdır ve kalleştir. Hedef hep aynıdır ve hıyanettir. Türk-İslam alemi direnmeli, birlik ve dirliğini sağlayarak ayağa kalkmalıdır. Huzur herkesin hakkıdır. Adaletli paylaşım, hakkaniyetli bölüşüm, insanca yaşam herkesin ortak kaderi olmalıdır. MHP'nin dünyayı Türkçe okurken ulaşmak istediği ve teklif ettiği ahlaki düzen ve denge arasında bunlar da vardır. Türk milliyetçiliği mazlum milletlere umut olabilecek seviyede, her insana, her millete saygıyla birlikte Türkiye'nin hak ve çıkarlarını cesaretle savunacak, dik baş, tok karın, mutlu yarın ilkesine ruh verecek bir müktesebattadır. Türkiye'nin güvenliği Misak-ı Milli haritasının son sınırından başlayacaktır. Bu nedenle Türkiye komşu coğrafyalarda nerede bir kanayan yara varsa oradan bulunmalı, tehdit ve tehlikeler kaynağında yok etmelidir. Türkiye'nin emperyal hedefler taşıdığını iddia edenler bize göre yediği ekmeğe ihanet eden, içtiği suya, soluduğu havaya kast eden zalim piyonlarıdır. Bunlar gitsin terörist Demirtaş'ın kanlı tiyatrosunu izlesinler. Gitsinler Esad'la yanak yanağa versinler. Gitsinler CHP'yle birlikte Kanal İstanbul'a kendilerini atsınlar. Ve gitsinler bir daha da gelmesinler” ifadelerini kullandı.
“Siyasetimiz istikrarlıdır, aynen korunacaktır”
MHP'nin tek kaygısının devlet ve millet bekasının muhafazası olduğunu söyleyen Bahçeli, partisinin milli duruşla ümit olmaya devam edeceğini belirtti. Bahçeli, kararlılıklarından geri adım atmayacaklarını söyleyerek, “Milli kaderimizi tesadüflerin akıntısına bırakmayacağız. Cumhur İttifakı'na sahip çıkacağız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yaşatacağız. Söz verdik, kesinlikle yapacağız. Duruş gösterdik, mutlaka riayet edeceğiz. Hıyanet dalgaları tsunami boyutunda olsa da, irade ve imanımızla direneceğiz, direndikçe korkulukları devireceğiz, devirdikçe korkakları kevgire çevirip Türkiye'nin önünü açacağız. Huzurumuza kast eden fail ve fiilerle mücadelemiz durum ve şartlara göre değişim göstermeden, olay ve olgulara göre şekil almadan sürecektir. Siyasetimiz istikrarlıdır, aynen korunacaktır. İlkelerimiz belli ve berraktır, aynısıyla ilerletilecek, ileriye taşınacaktır. Ülkülerimiz kutlu ve kutsaldır, daha da yükseklere çıkarılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi; samanlıkta iğne aramaz, çalı dibi taşlamaz, harmanda dene saymaz, duldada çetele tutmaz, karambole atış yapmaz, çölde deve izi saymaz, zillete meydanı bırakmaz. Ne yapacaksak açıkça yaparız, mertçe yaparız, yaptığımızı da adam gibi açıklarız. Beyhude işlerle avunmayız. Saklayacak, gizleyecek, üstünü örtecek ayıbımız olmadığından müsterih ve müftehir bir vicdanla hareket ederiz. Arkadan dolaşmayız, kenardan bakmayız, kıyıda köşede el ovuşturmayız. Komşuda pişsin bize de düşsün demeyiz. Biz ki, siyasi ömrü yarım asrı bulan, fikri mazisi bir buçuk asra ulaşan şehit ve gaziler kervanı Milliyetçi Hareket Partisi'yiz. Milletimizi doğrudan ilgilendiren, siyaseti meşgul eden, insanı ve insanlığı direkt etkileyen her konu başlığı, her gündem maddesi üzerinde sabırla ve akılla düşünüyoruz. Bu kapsamda yolumuza da inançla ve sevdayla devam edeceğiz. Bana ne demiyoruz, aman sen de yılgınlığıyla başımızı kuma gömmüyoruz, duyarsızlık göstermiyoruz. Her soruna şifresiz çözüm yolu bulmaya çalışıyoruz. CHP sapıtsa da, Türkiye'nin kuyusunu kazmak için çabalasa da, buna Allah'ın izniyle Cumhur İttifakı olarak izin vermeyeceğiz" dedi.
“Zamanında yapılacak seçimlerde zilletten hesabı soracağız”
Sıradaki seçimlerle Millet İttifakı'ndan hesap soracaklarına değinen Bahçeli, “Zamanında yapılacak seçimlerde zilletten hesabı soracağız. Bizim için milli beka önemlidir, ülke güvenliği hayatidir, aynı şekilde ekonomik beka ve güvenliğimiz de ikame ve ihmali mümkün olmayan değerdedir. Terörle sonuç alamayanlar, gezi provokasyonunda istediklerini bulamayanlar, darbe teşebbüsleriyle altın vuruşu yapamayanlar, ellerindeki son koz olan ekonomik silahlarla etrafımızı habis ur gibi sarmaya tevessül etmişlerdir. Elbette alayı birden püskürtülmüştür. Biz Türk milletinin yanındayız, ister ehl-i salip olsun, ister küresel emperyalist kumpas olsun, isterse de yedi düvel karşımızda ip gibi dizilsin, biz bu vatandan, bu bayraktan, tek bir insanımızdan asla ama asla ödün vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini zalimler karşısında yiğitçe destekleyecek, tek dişi kalmış canavarlara göğsümüzü korkusuzca siper edeceğiz. Bu aşamada hatırlatmak isterim ki, 9 Temmuz 2018'den itibaren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi resmen uygulamaya geçmiştir. Türkiye Cumhuriyeti üçüncü evreye demokratik sabır ve istikrar içinde geçiş sağlamıştır. Bu bir kazanım ve milattır. Hükümet sistemindeki yenilenmenin değerini yok saymak gelecek nesillerin haklarından tasarruf etmektir ki, buna da hiç kimsenin hakkı olmayacaktır” şeklinde konuştu.
“Uyanan dev zalimleri devirecektir”
İleriki süreçte MHP'nin icraatlerinden de bahseden Bahçeli, “Bölgesel hadise ve ilişki ağlarının sıklet ve ilerleyişi, Irak ve Suriye'nin kuzeyini havi, İran ve Libya'yı merkezine alan iç tansiyondaki gelişmelerin seyir ve istikameti, Fırat'ın doğusu ve batısındaki arayışların seviye ve ihtirası, yeni hükümet sisteminin kökleşmesindeki çabaların sebat ve insicamı, FETÖ ve PKK başta olmak üzere, sınır içi ve sınır ötesinde yuvalanan terör örgütleriyle mücadelenin sabır ve ifası, uluslararası ilişkilerin dengeye gelmesindeki çalışmaların seciye ve ivmesi, ekonomideki normalleşme, denge-disiplin-değişim hedeflerinin selamet ve iradesi, Türkiye'nin milli güvenliğini ve toprak bütünlüğünü tehlikeye atan belirsizlikleri yenme azmi emperyalist hesapları boşa çıkaracak fırsat ve imkânları muhakkak süratte tahkim ve temin edecektir. İnancımız ve beklentimiz budur. Türkiye makûs talihini alt edecektir, zira buna mecburuz. Uyanan dev zalimleri devirecektir. Sanal haritalar başında sınırlarla oynayan, terör örgütlerini teşyi ve teşvik eden sözde müttefiklerin heveslerini kursaklarında bırakmak için yeni hükümet sisteminin yasamayla uyumlu ve dengeli hareketi de kurumsallaşıp kökleşmelidir. Biz önce ülkem ve milletim dedik, sonra partim ve ben diye duruş gösterdik. Dibi görünmeyen kuyulardan su içmedik. Kof ve küflü düşüncelerin tutsağı olmadık, olmayacağız” dedi.
Barış Pınarı Harekatı'nda yol kontrolü esnasında teröristlerin bombalı saldırısında şehit düşen Binbaşı Şevket Tombul'a, Teğmen Sinan Bilir'e, Uzman Onbaşı Mustafa Alpaklı'ya Allah'tan rahmet dileyen Bahçeli, “Başımız sağ olsun diyorum. Unutulmasın ki, şehitler ölmez vatan bölünmez” diye konuştu.
Hülya Keklik - Mehmet Kalay - Fatih Erdoğan