Cumhurbaşkanı, 31 Mart'a neden bu kadar asılıyor?
Batuhan Yaşar bugünkü köşesinde 'Cumhurbaşkanı, 31 Mart’a neden bu kadar asılıyor?' başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte yazının tamamı...
Türk milleti feraset sahibi.. Geriye dönmek istemiyor.. Kolay değil.. 1950'lerden beri birilerinin eli hep Ankara'da.. Karıştırıyor da karıştırıyorlar.. Darbeler.. Muhtıralar.. Siyasi ve ekonomik krizler.. Türkiye makus talihini ne zaman kırdı biliyor musunuz? 15 Temmuz 2016'da.. Ama aklı hâlâ eski Türkiye'de kalanlar var.. ESKİ BÜYÜKELÇİ O FAMİLYADAN Seni Washington'a Büyükelçi olarak göndermişler.. Saymakla bitmeyecek imkânları da önüne koymuşlar.. Çalış, Türkiye'yi en iyi şekilde temsil et diye.. Sen çıkıyorsun kendi ülkeni tehdit ediyorsun.. “S-400 alırsanız bitersiniz” diyorsun.. Pentagon, CIA ağzı ile konuşuyorsun.. Yazıklar olsun.. Art niyetli.. Dışarıdan güdümlü, yönlendirmeli.. “Öğrenilmiş çaresizlik” tam da bu olsa gerek.. HALKI İLE YABANCILAŞANLARDAN İnsan, Namık Tan'ın gidip çata çat Türkiye'yi savunmasını bekliyor.. Normalde böyle olması gerekmez mi? Ama o kendi ülkesini sırtından hançerliyor.. Bir Türk bunu nasıl yapabilir? Cevabını bulamadık.. Soğuk savaş döneminden kalma paradigmaları hatırlatmak isteriz: Türk devleti önce kendi halkı ile yabancılaştırıldı.. Dağdaki çobanın Ankara'ya girmesini istemedi ve sokmadı zaten.. “Çankırı, Gaziantep, Erzurum'daki Mehmet Ağa'nın çocukları okumasın” dedi.. Ana dili ile konuşan Kürtleri düşman belledi.. Dinî özgürlüklerini yaşayanlarını “irticacı” olarak fişledi.. BÜROKRASİNİN EN TEPESİNDE Amerika'da yukarı doğru çıkıldıkça durumun saflaştığını görürsünüz.. En yukarıda Anglo-sakson ve Evangelistlerden başkasını göremezsiniz.. Sokmazlar sizi oralara.. Dünyanın en iyi profesörü, yöneticisi, bilmem kimi de olsanız durum değişmez.. Türkiye'de de benzer durum vardı.. Ülkeyi dışarıya yönettiren bürokrasi işbaşındaydı.. Hükûmetler, başbakanlar gelip geçici, onlar kalıcıydı.. Kendilerini Türkiye'nin gerçek sahipleri olarak görüyorlardı.. Diğerlerinin tamamı dağdaki çoban ve göbeğini kaşıyan cahillerdi.. İSRAİL VE AMERİKA'NIN ADAMLARI Bu bürokratlar devletin tepesini parsellemişlerdi.. Tamamı karar verici pozisyonda ve Avrupa, Amerika, İsrail'in adamlarıydı.. Bu ülkelerin haberi olmadan Ankara'da kuş uçması bile mümkün değildi.. Cumhurbaşkanı Erdoğan iktidarının ilk yıllarında işte bu teslimiyetçi bürokrasi ile mücadele etti.. Vesayet zincirlerini kırdı.. FETÖ'CÜLER VE MANDACILAR FETÖ temizlendi.. Hâlâ da kılcal damarlardan atılma işlemi devam ediyor.. Yeni yeni görüyoruz ki FETÖ'cüler yalnız değilmiş.. Kökleri Kurtuluş Savaşı sonrasında atılan mandacı zihniyet de hâlâ ayakta.. Yerli ve millî olamıyorlar.. Yeni Türkiye'yi kavrayamıyorlar.. Türkiye teknoloji 4.0'a hazırlanırken onlar kopan “manda kablolarını” tamir etme peşindeler.. FETÖ'nün yurt dışına kaçan “gazeteci kılıklı” adamları kimlere oy istiyor? -CHP, İYİ Parti ve HDP'ye.. Türkiye'yi yeniden bağımlı ve bağlantılı hâle getirebilmek için.. Amerika koruması altında yaşayan FETÖ her gün Türkiye'ye tehditler savurmaya devam ediyor.. ABD Adalet Bakanlığı, Türkiye'nin gönderdiği dosyaların bir sayfasını bile açmadı.. Kimse bundan sonra açmasını da beklemesin.. 31 MART KAYBEDİLDİ Mİ? Cumhurbaşkanı neredeyse 24 saat sahada.. Birileri sebebini merak ediyor.. “31 Mart kaybedildiği için mi bu kadar asılıyor?” diye soranlar var.. Hayır.. -Uyumun ve hizmetin devam etmesi; -2023 hedeflerine hızla ulaşılması için.. Başkent Ankara'da soru işaretleri vardı.. Kaybedildiği konuşuluyordu.. Artık öyle değil.. Cumhurbaşkanı dün Ankara'dan mutlu ve huzurlu bir şekilde İstanbul'a geçti.. Yakın çevresine, “Ankara'da elhamdülillah durum değişti” dedi.. KAYYUM'LAR NİYE GELDİ? CHP, İYİ Parti ve Saadet listelerinde PKK ve KCK'dan işlem görenler var.. Seçilirlerse 2015'teki şehir savaşlarını yeniden başlatmaya çalışacaklar.. Bu durum Ankara ve İstanbul için de geçerli.. Türkiye'nin istikrar kodları ile yeniden oynamaya çalışacaklar.. Cumhurbaşkanı işte tam da bunların önüne geçmeye çalışıyor.. FETÖ, PKK ve MANDA'cı zihniyetten temizlenen devletin tamamen millî temeller üzerine oturması için.. Kendi bekası değil, devletin bekası peşinde.. 31 Mart işte böylesine önemli bir seçim.. DEVLERLE BİRLİKTE Türkiye'nin adı Rusya, Amerika ve Avrupa Birliği ile okunuyor.. Uluslararası medyanın birinci sayfalarında hep.. Niye? -Diğer oyun kurucuların oyunlarına karşı hamleler geliştirdiği; -Sisteme çomak soktuğu; -Başkaldırdığı için.. Türkiye yoluna kazasız belasız ve tam gaz devam etmek zorunda.. İşte 31 Mart bu yüzden Beka Seçimi...