Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı! Sigara yasağı genişliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Star Güney

“Şoför de arkada oturan da sigara içemeyecek”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sigara yasağının genişletilmesinin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine ise şunları söyledi:

“Ben bakıyorum aracı kullanan sigara içiyor. Bazen ben de işaret ediyorum ‘ayıptır' diyorum. Yazılı kayda girmek suretiyle şoför de içemeyecek, arkada oturanlar da sigara içemeyecek. Bunun üzerindeyiz. Gençlik yıllarımda top oynadığım yıllar. Kulübümüzün tavanı sigara dumanından adeta kızarırdır. Kim bunlar sporcu, kulüp üyeleri vs. Bir taraftan oyun oynarlar, bir taraftan sigara dumanları tavanın rengini değiştirir. Biz de geçer arka tarafta bilardo oynardık. Şimdi bakıyorsun batı ülkelerin bir kısmı dışarıda bile sigarayı yasakladı. Biz insanımızın sağlığını ön plana çıkarmayacak mıyız. Şu anda İçişler Bakanlığımız Sağlık Bakanlığı ile çalışmayı sürdürüyor. Kapalı mekanlarda asla, dışarıda bile belli yerlerde olacak. Bu işin üzerine çok daha sıkı gideceğiz. Para cezası vs. ne gerekiyorsa olacak. Ben hala paket toplamayı bırakmadı. Camide bile bakıyorsun unutuyor. Çekip alıyorum hemen yazıyoruz, müze devam ediyor. Medyanın bu noktada yardımcı olması lazım. Elektronik sigara hikayesi var bir de. Sanki elektronik sigara neymiş, zararı yok. Hepsi hikaye. Onda da nikotin var. Onda bir de gümrükte bazı sıkıntılar vardı. Sayın bakan da bunu duysun. Orada da İçişleri Bakanlığı ile Gümrük Muhafaza çok daha yoğun bir savaş içerisine girip onun ülkesine girişi yasaklamak ve vergi olayında da ciddi vergiler koymak durumuyla işi çözeceğiz. Nargile konusunda da aynı mücadelemizi sürdüreceğiz. Nargile sigaradan az zararlıdır diyenler saflığa yatıyor. Tam aksine daha zararlıdır.”

"Bizim sınır boylarında bütün hazırlıklarımız tamamlanmış vaziyette

Erdoğan, Suriye'de güvenli bölge konusunda, “Bizim sınır boylarında bütün hazırlıklarımız tamamlanmış vaziyette. ABD bizim malum stratejik ortağımız. NATO'da beraberiz. Bunun dışında da uzun yıllar bu stratejik ortaklığımızı her halükarda devam ettirmişiz. Şu anda da aynı noktadayız. ABD ile bizim karşı karşıya gelmek gibi bir arzumuz yok ancak ABD'nin de davetli olmadığı bir yerde şu anda terör örgütlerine vermiş olduğu desteği bizim de görmemezlikten gelme gibi bir lüksümüz olamaz. Yani YPG, PYD gibi PKK'nın yan kolları durumundaki bu terör örgütlerine malum şu anda ABD'nin verdiği destek ortadadır. Bunu ben paylaştım sayın Trump ile. ‘On binlerce tır buraya mühimmat geliyor. Biz paramızla bu tür mühimmatı alamıyoruz ama siz ücretsiz olarak bu terör örgütlerine DEAŞ'la mücadele adı altında destek veriyorsunuz' dedim” şeklinde konuştu.

 

"SDG diye çadır terör örgütü çıkartıldı"

Türkiye'nin DEAŞ ile mücadelesini de sürdürdüğünü söyleyen Erdoğan, “Bizimle ilgili ne yazık ki yalan propagandalarla DEAŞ'a karşı tavrımızın olmadığı söylendi. Halbuki biz bu mücadelemizi onlarla açık net yaptık. Şu anda da bölgede zaten DEAŞ adeta yok noktasına gelmiş vaziyette. Şimdi ise bir uydurma örgüt çıkarıldı. Açılımı Suriye Demokratik Güçleri yani SDG. Aslında bu bir aldatmaca, bir kılıf. Bunun da PYD ve YPG'den hiçbir farkı yok. Buna bir çadır terör örgütü de diyebiliriz. Onları gölgeleyen bir başka terör örgütü. Onunla bunu yapıyorlar. Diyorlar ki bunun PKK ile alakası yok. Hepsi iç içe. Bizim bu seyahatimizde sayın Trump ile ikili bir görüşmemiz olması söz konusu. Bunları tekrar masaya yatıracağız. Sayın Trump Fırat'ın doğusundan ABD askerlerinin çekilmesine yönelik bir açıklamayı yapmıştı ama bu gerçekleşmedi. Aylar oldu bu açıklama yapılalı ama uygulamaya gelince bu olmadı. Bu gerçekleri bizim görmemezlikten gelmemiz mümkün değil. El Bab'ta, Cerablus'ta, Afrin'de nasıl kendi göbeğimizi kendimiz kestiysek, şimdi de biz özellikle Suriye'nin kuzeyinde 422 kilometre boyunca sayın Trump'ın ifadesiyle 20 mil derinlikte bizim bir defa buradaki terör örgütlerinden bölgeyi arındırarak burayı gerçek sahiplerine teslim etmemiz gerekiyor. Buranın gerçek sahipleri de yüzde 90 oranında Araplardır. Bu adımı atmak suretiyle bizi taciz eden, bölgemizde sıkıntı veren terör örgütlerinden buraları arındırmış olacağız” ifadelerini kullandı.

 

"Şartlar sağlanırsa patriot da alırız"

ABD'den patriot alımının da gündemde olduğunu söyleyen Erdoğan, “Sayın Trump ile telefon görüşmemizde ‘bu hala gündeminizde mi' diye sorduğunda ‘evet' dedim. S 400 nasıl aldıysak, kısa bir süre sonra da bunların ülkemiz genelindeki yerleşim planları gerçekleşiyor. Şartlar itibariyle özellikle ortak üretim, kredi buna benzer önem şartlar var. Bunlar eğer olacaksa biz sizden bunları alabiliriz dedik. O da bunların gündeminde. Bunları hallederken F-35'leri bir kenara koymamız mümkün değil. F35 ile ilgili 1 milyar 350 milyon dolar ödeme yaptık. Biz bu projede müşteri değiliz üreticiyiz. Bunun bir kısım parçaları bizde üretiliyor. Bu bir ofset kapsamında atılmış bir adım. Bu adil bir uygulama değildir” diye konuştu.

 

"İsrail'de seçimi kaybeden malum zatın yürüttüğü kampanyanın bedeli ortaya çıktı"

BM Genel Kurulu'nda söylediği “Dünya 5'ten büyüktür" söylemi hatırlatılan Erdoğan, “Dünya 5'ten büyük, bizim artık vazgeçilemez ön koşulumuzdur. Sadece Türkiye'nin değil tüm insanlığın, tüm BM Genel Kurul üyelerinin ön koşulu olmalıdır. Niçin 5 ülkenin dudakları arasında. Birçok sorun çözülebiliyor mu. Suriye sorunu, Filistin sorunu, Kudüs sorunu, Arakan çözülebiliyor mu. BM bu işleri çözme makamı olduğu halde çözemiyor. İsrail meselesini çözemiyor. Sene 1948 geldiğimiz yer ortada. İsrail konusunu BM hala çözememiştir. BM aldığı kararları İsrail kabul etmiyor. Bunun cevabını versinler bize. 1948'deki İsrail toprak olarak söylüyorum o zamanki İsrail şu andaki Filistindir. Şu andaki Filistin her an burayı bile kaybetme durumu ile karşı karşıyadır. Şimdi de biliyorsunuz malum seçimde de durumu kaybetmiş olan zat ne yaptı. Batı Şeria ile ilgili uyduruk bir kampanya yürüttü ve bu kampanyanın bedeli de ortaya çıktı. Böyle bir şey olamaz. Bunu BM'nin çok kararlı şekilde uygulaması lazım. İsrail ağzından çıkan bir laf BM Genel Kurulu'ndan kabul görmemeli. Ama bir tanesi savunduğu zaman mesele bitiyor” açıklamalarında bulundu.

 

"FOX TV'yi yalan medya olmaktan çıkarın"

Arifiye'de bulunan tank palet fabrikasının özelleştirilmesine yönelik soru soran FOX TV muhabirine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “FOX TV'yi bir yalan medya olmaktan bir defa çıkarın. Dürüst olun. Kılıçdaroğlu hayatını yalan üzerine düzenlemiş olan bir siyasidir. Türkiye'nin cumhurbaşkanı buranın satın alma veya satma böyle bir şey olmadığını söylüyor. Hukukta bir kaide var, önce bunu öğrenin. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Müddei burada Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu önce gerçekten Arifiye satılmış mı bunu ispat etmesi lazım. Burası kira ile bu gruba verilmiştir. 50 milyon dolar buranın bütün bakımı tamiri şusu busu bunlara da ayrıca bu harcamanın yapılması ile ilgili. 25 yıl süreyle kiralanmıştır. Biz bir işi yaptığımız zaman ülkemiz buradan ne kazanır buna bakarak yaparız. Buradan ne işçi ne memur çıkarılmıştır. Bay Kemal hayatını bu tür yalanlar üzerine bina ettiği için acaba bu yalan bana ne getir bunu düşünüyor. Aynı zat belediye başkanları toplantısında belediyelerden kimse çıkarılmayacak demedi mi. Şimdi tüm belediyelerde işçiler kapıya konuyor. Ne oldu. Bunlarla ilgili FOX bir haber yapıyor mu acaba. Bunlarla ilgili FOX bu emekçi kardeşlerimin acaba arkasında duruyor mu. Murdoch sattı burayı belki havası değişir dedik ama hiçbir şey değişmedi. FOX'un bu yayın politikasını değiştirmesi lazım. Partimin sözcüsü, Kılıçdaroğlu'na gereken cevabı verdi ama hiç, aynı yerde tökezleyip duruyor. Bütün siyasetini yalan politikalar üzerine bina etmiş onun için” dedi.

"Diyarbakır'da aileleri tehdit edenler gözaltına alınıyor"

Diyarbakır'daki aileleri tehdit eden zanlıların gözaltına alındığını belirten Erdoğan, “Bugün itibariyle 44 veya 45 aile orada. Konuyla ilgili tabiki bu ucu açık bir mücadele. Burada bindirilmiş kıtalarla bir mücadele yapılmasından yana değiliz. Zaman zaman bazı tehditler var. Bu konuda İçişleri Bakanlığı bu tehdidi yapanları yakalayıp alıyor. Dün bir tanesi böyle alındı. Bir bayanı tehdit etmişler. O da 4.5 yıl falan maalesef kaçırılmış. Daha sonra terör örgütü elinden kaçarak kurtulmuş bir bayan. Kadın anlatmaya başlayınca yaşadıklarını terör örgütünü rahatsız etti. Tehdit yoluna başvurdular. Yakalandı, alındı. Bu mücadelemiz devam edecek. Bu bir ilktir, bir çıkıştır Burada kalması mümkün değildir. Asıl mücadeleyi Gabar'da Cudi'de sürdürüyoruz. Birkaç gün içinde 15 kişi etkisiz hale getirildi. Bu daha fazla olacak. Biz üzerinde gidiyoruz gideceğiz. Kuzey Irak'taki atılan adımlar önemli adımla. Suriye'nin kuzeyi ve kuzey doğu bu bölgede atılacak adımlar da terör örgütün belini ciddi manada kıracaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “BM Genel Kurul Başkanlığına Volkan Bozkır'ı aday gösterdik”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Zirvesi'ne katılmak üzere ABD'ye hareket etti. Ziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, temaslarına ilişkin bilgi verdi.

Bu yılki BM görüşmelerinde; yoksulluğun giderilmesi, kaliteli eğitim, iklim eylemi ve kapsayıcılık için çok taraflı gayretlerin canlandırılması temalarının ele alınacağını vurgulayan Erdoğan, “Gündemde iklim, sürdürülebilir kalkınma ve sağlık konuları ağırlıklı olarak yer tutuyor. Bu kapsamda BM Genel Sekreteri tarafından düzenlenen İklim Eylemi Zirvesi ile Sürdürülebilirlik Kalkınma Amaçları Zirvesi Liderleri diyaloguna iştirak edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ziyaret kapsamında BM Genel Sekreteri'nin yanı sıra dünya liderleri ile ikili görüşmeler gerçekleştireceğini belirten Erdoğan, Türkiye-Malezya-Pakistan üçlü zirvesinin de Malezya'da düzenleneceğini kaydetti.

24 Eylül günü BM Genel Kurulu'na hitap edeceğini vurgulayan Erdoğan, “Hitabımda, BM gündeminde yer alan uluslararası barış ve güvenliğe ilişkin temel meselelere dair görüşlerimizi dile getireceğiz. Türkiye'nin çok taraflılığa olan güçlü desteğini vurgulayacağım” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin BM Genel Kurul Başkanı adayını da açıklayarak, “Bu vesile ile 2020 Eylül ve 2021 Eylül dönemini kapsayacak olan BM 75. Genel Kurul Başkanlığı görevine Büyükelçi Volkan Bozkır'ı aday gösterdiğimizi de duyurmak isterim. Tecrübeli bir diplomat ve siyasetçi olan Sayın Bozkır'ın BM Genel Kurul Başkanlığı görevini layıkıyla yürüteceğine inanıyorum” dedi.

Erdoğan, New York'ta yaşayan Türk ve Müslüman toplumlarının temsilcileri ve bölgedeki Musevi Türk vatandaşlarıyla da bir araya geleceğini vurguladı.

 

İsmail Coşkun - Caner Sönmez