Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Hakan Atilla bizim evladımızdır'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim için Hakan Atilla’ya herhangi bir bariyer söz konusu değildir. O bizim evladımızdır, onu sahiplenmeyeceğiz de kimi sahipleneceğiz” dedi.
Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunan Malezya Başbakanı Mahathir bin Mohamad ile başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından Cumhuriyet Nişanı tevcih eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuk Başbakan ile birlikte ortak basın toplantısı için kameraların karşısına geçti. Hakan Atilla'nın serbest bırakılmasına ilişkin soruya cevap veren Erdoğan, “Onu sahiplenmeyeceğiz de kimi sahipleneceğiz” diye konuştu.
“Kardeşliğin güçlü bir simgesi olarak kabul etmenizi ve taşımanızı temenni ediyorum” Cumhuriyet Nişanının iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine, iki ülke vatandaşlarının birbirlerine yakınlaşmalarını sağlayan yabancı devlet adamlarına tevcih edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın fevkalade mühim coğrafyasında tüm zorluklara göğüs gererek ülkenizin beşeri ve ekonomik kalkınmasına büyük katkı yaptınız. 20 yıl önce ülkeniz ekonomik dar boğaz içindeyken Malezya'yı düzlüğe çıkartmayı ve kalkındırmayı başardınız. Birçok ekonomi tarihçisi bu gün bile bu başarınızı örnek gösteriyor. Dünyanın en kıdemli Başbakanı olarak bugüne kadar müstesna liderlik ve vizyoner devlet adamlığınızla İslam alemine ve diğer ülkelere de ilham kaynağı oldunuz. Siyaset, iktisat ve yüce dinimiz İslam hakkında kaleme aldığınız kapsamlı eserlerinizle liderliğinizin ötesinde bizleri de aydınlattınız. Çalışmalarınız başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere mazlumların yaralarının sarılmasına, dünyada barış, istikrar ve refahın geliştirilmesine önemli katkılar sağladınız. Türkiye ve Malezya arasındaki mesafe uzak olsa da dostluk ve karşılıklı güven temelinde 1964 yılında tesis ettiğimiz ikili ilişkilerimiz şahsi ilgi ve çabalarınızla stratejik ortaklık seviyesine ulaştı. Bu kıymetli çalışmalarınız dolayısıyla zatıalilerine Cumhuriyet Nişanını taktim etmekten şeref duyuyorum. Bu nişanı dost ve kardeş ülke Malezya'nın Başbakanına veriyor olmak benim için ayrı bir onurdur. Devletimizin Cumhuriyet Nişanının ülkelerimiz arasındaki ezeli ve ebedi sarsılmaz kardeşliğin güçlü bir simgesi olarak kabul etmenizi ve taşımanızı temenni ediyorum” diye konuştu.
“Türkiye ümmetin kurtarıcısı olmuştur” Malezya Başbakanı Mahathir bin Mohamad, “ Bu Cumhuriyet Nişanını almaktan dolayı büyük bir onur duyuyorum. Yaptığım çalışmalar sebebiyle bu nişan bana tevcih edildi. Hiç Malezya Başbakanı olmayı düşünmemiştim ama 22 yıl boyunca başbakanlık yaptım. Diğer başbakanların yaptığının aynısını yaptığımı düşünüyordum. Yaptıklarımın alışılagelmişin dışında olduğunu bilmiyordum. Dolayısıyla nereye gidersem gideyim tanınıyorum, bu yükü taşımak zorundayım, hiç özel hayatım kalmadı. Benim kendi partim Türk kökenli bir kişi tarafından kurulmuştu ve benden önceki başbakan ve beni atayan başbakan da Türk kökenliydi. Dolayısıyla iki ülke arasında çok yakın bir ilişki var. Böyle bir ilişkinin olması da normal. Bu ilişkilerimizi daha da geliştirmeliyiz. Eminim ki, Malezya ve Türkiye arasındaki ilişki her iki ülkenin faydasına olacaktır. Belki de Müslüman ümmetin faydasına olacaktır. Biliyoruz ki, ümmet birçok sıkıntı yaşıyor. Dünya'daki İslam ülkelerinde oluşturulmaya çalışılan zayıflık nedeniyle bu zorluklar yaşanıyor. Bu ülkelerin hepsi kalkınmış, gelişmiş ülkeler olmalı ve birisi bunu sağlamalı ve Türkiye'de buna aday bir ülke diyebiliriz. Geçmişe bakacak olursak Türkiye ümmetin kurtarıcısı olmuştur ama artık herhangi bir Müslüman ülke yok ayağa kalkıp bizi koruyacak. Ama ebediyen bu böyle olacak diye bir şey de yok. Bugünkü zaaflarımız ve başkalarına bağımlılığımız konusunda bir şeyler yapmalıyız. Tamamen bağımsız olmalıyız. Eminim ki, Malezya ve Türkiye arasındaki işbirliği bu yönde bize yardımcı olacak ve ümmeti dost olmayanların baskısından kurtaracaktır” şeklinde konuştu.
“5 milyar dolar hedefine süratle ulaşmamız gerekiyor” Cumhuriyet Nişanı Tevcih Töreninin ardından basın toplantısına geçildi. Basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı Mahathir bin Mohamad'in 25 yılın ardından Türkiye'yi yeniden ziyaret ettiğini belirtti. Başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerde ele alınan konulara ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin davası başta olmak üzere Rohingya krizi ve İslam düşmanlığı gibi meseleler karşısında ortak tutum sergiliyoruz” dedi.
Mahathir bin Mohamad'in önerisiyle dışişleri bakanları düzeyinde başlatılan Türkiye-Malezya-Pakistan üçlü işbirliği sürecinin ilerletilmesine devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, Türkiye ile Malezya arasında değerlendirilmeyi bekleyen büyük bir ticari potansiyel olduğunun altını çizdi. Erdoğan, “Bugün ticaret ve yatırımların artırılması ile savunma sanayi alanındaki işbirliğimizin ilerletilmesi gündemimizin ön sıralarında yer almıştır. Ortaya koyduğumuz ticaret hacmi hedefi 5 milyar dolardır. 5 milyar dolar hedefine süratle ulaşmamız gerekiyor. Yurt dışına yatırım yapan Malezya fonlarının Türkiye'ye olan ilgisinin canlı tutulmasının ve Malezyalı firmaların ülkemize yatırımlarının artarak devam etmesini arzu ediyoruz. Savunma sanayi alanında işbirliğimizi geliştirmeyi öncelikli hedeflerimizden biri olarak belirledik. Malezya'nın önemli birikim sahibi olduğu otomotiv alanında birlikte neler yapabileceğimizi inceleme konusunda mutabık kaldık” diye konuştu.
“İslam medeniyetinin neden böyle bir düşüş içinde olduğuna bakmalıyız” Görüşmelerin çok faydalı olduğunun altını çizen Malezya Başbakanı Mahathir bin Mohamad, “Şu aşikar ki, aynı bakış açsından yaklaşıyoruz bir çok konuya, özellikle de Filistin konusuna. Aynı duruşu biz de benimsemiş durumdayız. Bizim için tüm dünyaya Malezya ve Türkiye'nin Filistinlilerin yaşadığı soruna aynı yerden baktığını göstermek önemli. Terörün sebepleri kabul edilip çözümlenmedikçe bugün karşılaştığımız türden terörizmin sonu gelmeyecektir. Terörizm insanların ya da ülkelerin baskı görmesi sonucu ortaya çıkan memnuniyetsizlikten kaynaklanır. Bu tür sebepleri ortadan kaldırmadan terörizmin sona erdirilmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
İslam ülkelerinin bugün karmaşa ve çatışma sürecinden geçtiğini kaydeden Mahathir bin Mohamad, “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığımız görüşme sonrasında birlikte çalışabileceğimize bu sorunu çözebileceğimize emin olduk. Çok büyük bir Müslüman medeniyeti vardı bir zamanlar. Bugün çok büyük bir medeniyet olduğumuzu iddia edemeyiz. Bugün baskılanmış durumdayız. İslam medeniyetinin neden böyle bir düşüş içinde olduğuna bakmalıyız. Sebebi bulursak ortadan kaldırmak için doğru reçeteyi bulabilir ve İslam medeniyetini bir zamanlar olduğu gibi yine tüm dünyayı hayran bırakacak bir medeniyet haline getirebiliriz” açıklamasında bulundu.
“Malezya ve Türkiye'nin birlikte çalışarak İslam dünyasına liderlik yapması söz konusu olacak mıdır?” sorusuna cevap veren sorusuna cevap veren konuk Başbakan Mahathir bin Mohamad, “Konuşma yapmak, açıklama yapmak kolay iştir, eyleme geçmek asıl önemlidir. 3 Müslüman ülkenin birlikte çalışması önerisinde bulundum. İslam ülkelerine bu 3 ülkenin destek olması önerisinde bulundum. Bu sayede 3 ülke birbirimizi destekleyerek sesimizi daha çok duyurabiliriz” dedi.
Aynı soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadelerle cevap verdi:
“Spesifik konulardan ziyade özellikle İslam dünyasının birliği ve beraberliği bizim için her konuda çok önemli. Şuanda gerek Pakistan gerek Malezya gerek Türkiye olarak yapılacak dayanışma zaten bir ümmet olma bilincinin bir gereğidir. Her alanda her sahada dışişleri bakanlarımız ön hazırlıkları yapmak suretiyle daha sonra liderler bir araya gelerek atılması gereken adımları atacağız.”
“Hakan Atilla'yı sahiplenmeyeceğiz de kimi sahipleneceğiz” Rusya'nın Türk vatandaşlarına vize uygulamasını kaldırmasına ilişkin soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Putin daha önceden bu müjdeyi bize vermişti. Bugün de kaldırıldı. İnşallah artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da ilan edildiği gibi Rusya'ya ziyaretlerini yapabilecek. Burada herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Bu uzun zamandır aramızdaki diyaloğun, sıcak ilişkilerin bir neticesidir” dedi.
Erdoğan, Hakan Atilla'nın serbest bırakılması ve Türkiye'ye dönmesine ilişkin soruya ise, “Uzun bir süredir Halkbankamızın Genel Müdür Yardımcısının bu yaşadığı süreç başta şahsım olmak üzere tüm mesai arkadaşlarımızı üzmüştür, kırmıştır. Her türlü girişimleri yaptık ve verilen mahkumiyet cezası bitmiş oldu ve borcumuz kalmadan Hakan Atilla evladımız tekrar ülkesine dönmüş oldu. Bundan sonraki sürece yönelik kendisi ile yaptığım telefon görüşmesinde, ‘sen şimdi bir defa önce ailenle, çocuklarınla dinlen, tatilini yap, ondan sonra da seni Ankara'da Külliye'de bekliyorum. Külliye'de ziyaretimize gel ve oturur konuşur, ne yapacağımızın kararını veririz' dedik. Bizim için Hakan Atilla'ya herhangi bir bariyer söz konusu değildir. O bizim evladımızdır, onu sahiplenmeyeceğiz de kimi sahipleneceğiz” dedi.