Din İşleri Yüksek Kurulundan cuma namazıyla ilgili açıklama
Din İşleri Yüksek Kurulu, korona virüs hastalığının görüldüğü ülkelerde yaşayan ve yüksek risk grubunda bulunan Müslümanlar'ın cuma namazı yerine evlerinde öğle namazı kılabileceğini belirterek, korona virüs hastalarının veya şüphe nedeniyle…
Din İşleri Yüksek Kurulu, Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir salgın olarak ilan edilen ve henüz tedavisi bulunamayan korona virüs nedeniyle cuma namazına ilişkin açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Cuma namazı kitap, sünnet ve icma ile sabit olup, cemaatle kılınan ve şartlarını taşıyan her mükellefin yerine getirmesi gereken farz bir namazdır. Bununla birlikte can ve mala yönelik tehlikeler ve hastalık gibi çeşitli mazeretlerin cuma namazına gitmemeyi mubah hale getirdiği bilinmektedir. Bu kapsamda hasta olup cuma namazına gittiği takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından endişe eden kimselerin cuma namazı kılmakla yükümlü olmadığı kaynaklarımızda açıkça ifade edilmiştir. İslam'ın hayatın korunmasına yönelik aldığı önlem olarak bulaşıcı hastalık durumu da aşağıda zikredilen şartlar çerçevesinde cuma namazıyla ilgili bir mazeret olarak değerlendirilmiştir” denildi.
“Hastalığın yayılmaması için karantina kapsamında tutulan bölgedeki kişilere cuma namazı farz değildir”
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu çerçevede korona virüs hastalığının görüldüğü ülkelerde yaşayan ve yüksek risk grubunda bulunan Müslümanlar mazeretli sayılacağından cuma namazı yerine evlerinde öğle namazını kılabilirler. Korona virüs hastalarının veya şüphe nedeniyle gözetim altında tutulanların cuma namazı veya başka bir gerekçeyle insanların toplu halde bulunduğu mekanlara gitmeleri caiz değildir. Kamu sağlığını korumakla yetkili otoritelerce karar alınması halinde hastalığın yayılmaması için karantina kapsamında tutulan bölgedeki kişilere cuma namazı farz değildir. Bu kişilerin söz konusu çağrıyı veya sınırlamayı ihlal ederek cemaate katılması caiz değildir. Bu kişiler, cuma namazı yerine evlerinde öğle namazını kılmalıdırlar.”
Cevdet Fırat Aydoğmuş