Füze depremi!
Kasım Süleymani suikastı sonrası İran, Irak’ta bulunan iki ABD üssünü füzelerle vurdu. Dünya, bölgedeki tansiyonun daha da yükselmesinden endişeli.
İran, General Kasım Süleymani suikastının ardından tehdit ettiği ABD'yi vurdu. Irak'taki Ayn el-Esad Hava Üssü ve Erbil'deki üsse 22 füze atıldı. İran medyası saldırılarda 80 ABD'nin öldürüldüğünü iddia etse de, bu doğrulanamadı. Saldırı sonrası canlı yayına çıkan İran dini lideri Ali Hameney, bunun sadece bir tokat niteliği taşıdığını belirterek, intikam eylemlerinin sırada olduğu mesajını verdi. Bazı kaynaklara göre İran füze saldırısı sadece sembolik bir hareketti çünkü ABD saldırılara bir tepki vermedi. Sadece hiçbir ABD askerinin ölmediğini açıklamakla yetindi. Bu durum da ABD kuvvetlerinin saldırıdan önceden haberdar olduğu yorumlarına sebep oldu. İddiaların dayandırıldığı temel nokta ise “dünyanın herhangi bir noktasında ABD kuvvetlerine füze saldırısı yapıldığında karşılıksız kalınması görülmemiş bir durum”. Aynı kaynaklar, İran saldırısına bu kadar süre sessiz kalınması (sonradan yapılacak olsa dahi) hem ABD askerî siyasi liderliğindeki krizi hem de ABD'nin Orta Doğu'daki pozisyonunun zayıfladığına işaret ediyor.
Pentagon ve ABD Başkanı Donald Trump arasında ABD'nin liderliğindeki koalisyonun Irak'tan askerlerini geri çekmesi konusunda anlaşmazlık ise uzun süre konuşulmuştu. Trump'un “Çekiliyoruz” şeklindeki açıklaması Pentagon tarafından kınanmıştı. Şimdi politik çevreler ABD Başkanı Trump'ın 3 Ocak'ta İran'ın sembol isimlerinden biri olan Kasım Süleymani suikastını onaylayarak bazı mihraklar tarafından tuzağa çekildiğini önü sürüyor.
TRUMP'IN ÜÇ SEÇENEĞİ VAR
Şimdi Trump'ın dolayısıyla ABD'nin önünde üç seçenek var;
∂ İran'a karşı askerî (sınırlı veya büyük) bir eylem yürütmek. Bu adımı atarak İran'la nihayetinde çatışmada binlerce ABD vatandaşının can kaybına yol açabilecek açık bir savaş başlatacak;
∂ ‘Kısıtlı tepki göstermek, diplomatik ve doğrudan askeri olmayan eylemlerle karşılık vermek. Bu durumda, Trump güçlü lider olarak yüzünü kaybedecek ve aslında İran'ın Orta Doğu ve dünyadaki ABD (ve İsrail) hedeflerine karşı olabilecek eylemlerden korktuğunu itiraf edecek. 2020'de ABD'de başkanlık seçimleri düzenliyor. Bu Trump için politik bir intihar olacak.
∂ Bazı İran sınır bölgelerinde bir çölde ‘sembolik' bir saldırı yapmak. Bunun, Trump'ın yeniden seçilme şansı üzerinde ciddi sonuçları olacak ancak İran'ın ‘sınırlı tepki' yürütmesine izin veren şartlar oluşturacak. Bu planın önemli bir parçası, ABD saldırılarının sonucu olarak herhangi bir zayiatı inkâr etmek. Mesele şu ki, ABD ve İran toplumlarının mevcut durumunda, böyle bir ‘hileli oyun' hem ABD hem de İran liderliği için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Her iki toplumun da yönetime olan güvenini sarsar.
Sonuç olarak iki ihtimalden birisi kaçınılmaz görünüyor. İlki, bölgedeki Şii nüfusun hamiliğini yapan ve Şii hilali peşinden Orta Doğu'da “Hâkim güç benim” diyen İran'ın itibarı sarsılacak. Bu da İran'da klikleşen ve bir süredir sokakları terörize eden grupların rejimi devirmesi ile sonuçlanır. İkincisi de; “dünyanın süper gücü” olmakla övünen ABD hem bölgenin petrolünü kaptıracak hem de “Arkanızdayım” diyerek silah sattığı, sahada kullandığı devletleri kaybedecek. Her iki sonuç da uzun vadeli krizlere kapı aralayacak görünüyor.
Türkiye Gazetesi