KKTC Başbakanı: Rumların her ‘hayır'ı hayrımıza oldu
Son 40 yıldır Türk tarafı hep el uzattı. Rumlar ise sürekli son dakikada masayı devirdiler. Gelinen noktada çok mutluyuz. Olaylar hep lehimize gelişti. İyi ki Annan Planı olmadı. Doğu Akdeniz…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, yazı işleri toplantımıza katıldı, gündeme ilişkin sorularımızı cevapladı. Elli yıldır tartışılan federal temelli çözümün umut olmaktan çıktığını söyleyen Tatar, Kıbrıs müzakerelerinde yeni alternatiflerin masada olması gerektiğini söyledi. Son dönemde Türkiye'nin bölgedeki attığı adımlarla KKTC'nin çok önem kazandığını ifade eden Tatar, zaman zaman alevlenen gerilimler için de “Net söylüyorum bölgede savaş olmaz” yorumunu yaptı. Nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağı sinyalini veren Tatar özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
TUNUS ZİYARETİ YERİNDEYDİ
Türkiye gazetesinin yazı işleri toplantısında bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Kıbrıs davası önemli bir davadır. KKTC'de nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri konuşuluyor. Bunun yanında Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmeler oldukça önemli. Bu süreçte Türkiye'nin kararlığı KKTC'nin önemini daha da artırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Tunus ziyaretleri sürpriz ama yerinde bir karardı. Türkiye son dönemde önemli adımlar atıyor. Artık bölgede yeni stratejiler geliştirilmeli.
AKINCI İLE TERS DÜŞÜYORUZ
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “Kıbrıs'ta çözümün adı federal bir yapıdır” diyor. Federal demek bir ortaklıktır demektir. Siyasi eşitlik kısmına Rumlar zaten sıcak bakmıyor. Akıncı ile bu konuda ters düşüyoruz. Federal sistem dışında bir yolun olamayacağı söyleniyor. Elli senedir bu konuşuldu ama sonuç ortada. Niçin buna kilitleniyoruz. Alternatif modeller geliştirilmeli. Konfederasyon, AB çatısı altında iki devlet ve kadife ayrılık da masada olmalı. Oturup konuşulsun bütün seçenekler tartışılsın. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in “sıfır asker, sıfır garanti” çıkışı da konuşuluyor. Asıl kilit mevzu budur. Akıncı ile bu konuda da farklı bir noktadayız. Türkiye'nin garantörlüğünü ilk defa tartışmaya açtılar. ‘Sıfır asker sıfır garanti' noktasındaki müzakerenin sürdürülmesini hiç bir zaman uygun görmedik. KKTC dışında başka bir anlaşma olur olmaz bilmiyorum. Olursa kuzeyde ayrı bir Türk devleti olacak, bunun başka bir yolu yoktur.
OLAYLAR LEHİMİZE GELİŞTİ
Türkiye'nin burada attığı iyi niyet hamlelerine iyi bakmak lazım. Annan Planı dâhil Türkiye gerçekten yıllarca büyük fedakârlık gösterdi. Son 40 yıldır Türk tarafı hep el uzattı. Rumlar ise sürekli son dakikada masayı devirdiler. Rumlar ‘Kıbrıs adası bizimdir. Türkiye elini ayağı çekmeli' dedi. Gelinen noktada çok mutluyuz. Olaylar hep lehimize gelişti. Dediler ki siz yeter ki evet deyin, sizi tanıyacağız, ambargolar kalkacak, direkt uçuşlar başlayacak. Kandırdılar bizi. Ondan sonra Rum'a Avrupa Birliği'ne aldılar. Ben hayır cephesindeydim. Bizimkiler evet dedi, Rumlar hayır dedi. Paçayı kurtardık. Annan Planı bugün gerçekleşseydi Türk askeri geri çekilecekti. Belki Türkiye'nin garantörlüğü devam edebilirdi ama Kıbrıs bir bütün Avrupa adası olacaktı. Ama Doğu Akdeniz'de işler bu kadar kolay olmayacaktı. Türkiye, KKTC ile yaptığı ruhsatlandırma faaliyetlerinden dolayı geniş bir alanda doğal gaz araması yapıyor. Biz üniter bir yapıda olsaydık Türkiye ile böyle bir anlaşma imzalayamazdık. Çünkü esas güç Rumlarda olacaktı. İyi ki Annan Planı olmadı.
Kıbrıs'ta 1960 anlaşmaları devam etseydi yavaş yavaş Türkleri eriteceklerdi. 1963'te saldırdılar. 1974'e kadar direndik, asker geldi. Annan Planı'na evet deselerdi yine biz çok sıkıntıya girecektik. Crans Montana'da Sayın Akıncı'nın yürüttüğü görüşmelerde beşli masada yine Rumlar sabırlı olsalardı yine bizim büyük sıkıntılarımız olacaktı. Her noktada Rumlar hata yapıyor biz yolumuza devam ediyoruz ve süreç hep lehimize işliyor.
SAVAŞ OLMAZ
Ada'ya barış 1974'te geldi. Bir endişe var ‘savaş olacak' diyorlar. Net söylüyorum bölgede savaş olmaz. Böyle bir durumda herkes kaybeder. Günün sonunda tartışmalar olsa da hakkaniyet noktasında herkes bir noktada buluşur. Türkiye'nin bölgede attığı hamleler yerindedir. Türklerin güçlü olduğunu artık herkes kabul etti. Türkiye herkes gibi kendi oyununu oynuyor. Bu coğrafyada bize sahip çıkan ülke Türkiye'dir. Bütün kazanımlarımızı şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. Kıbrıs'ı bizden kimse alamaz. Bu dava ulusal bir davadır. Bu yolu Türkiye ile yürüdük onlarla da karar vereceğiz. Burada kimsenin şahsi düşüncesi olamaz.
ANADOLU SUYU İÇİYORUZ
Dünya çapında bir iş yaptık ve Kıbrıs'a Türkiye'den su getirdik. Sağolsun Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Veysel Eroğlu'na talimat verdi ve su geldi. Şimdi her çeşmeden Anadolu suyu akıyor. Şimdi de kablo ile elektrik getirmeyi düşünüyoruz.
İHA ADIMI YERİNDE KARAR
Kuzey Kıbrıs'a Türkiye'den İHA ve SİHA'lar geldi. TSK'dan talep geldi, kabul ettik. Güney kesiminde İHA'lar olması bizim de adım atmamızı doğurdu. Kararı olumlu olarak değerlendiriyoruz. Kıbrıs'ta deniz üssü için de bir çalışma var. İskele tarafında bir adım sürüyor.
ADAYLIĞA YEŞİL IŞIK
“Cumhurbaşkanlığına aday olup olamayacağım kararı ocak ayının ilk haftasında parti meclisinde alınacak. Cumhurbaşkanı seçilirsem hem Türkiye hem de bütün dünyada nerede imkân varsa davamızı anlatacağım. Bu heyecanla herkesi ikna edeceğim. Sadece tezgâh görüşmelere katılıp dönmeyeceğim. Türkiye ile ilişkileri daha da yakınlaştıracağım. Bir dönem “Kıbrıslılar Türkiye'yi sevmez, Türkiye'dekiler de Kıbrıs'ı sevmez” diye bir algı oluşturmaya çalıştırdılar. Ben Başbakan olduktan sonra hamdolsun bunun değiştiğini görüyorum. Barış Pınarı Harekâtı sırasında Akıncı'nın söyledikleri Türkiye'de infial oluşturdu. Çıkıp bunları düzelttim. Buzları erittim.”
YAVRU VATAN 'NOSTALJİK'
“Yavru vatan artık büyüdü. Belli bir yaşa geldi. Yavru vatan söylemi ‘nostaljik'... O söylem de bizim için önemlidir. Gerçekten her dönemde arkamızda Türkiye'yi görüyoruz.”
ERDOĞAN ARKAMIZDA
“Kıbrıs millî bir davadır. Türkiye iktidarında kim olursa olsun bu davayı sahiplenmeli. Şu an Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın pozisyonuna bakarsak Kıbrıs'ı sahiplendiklerini görüyoruz. Arkamızdalar. Bu bizim için oldukça önemli. Atılan her adım KKTC'yi yüceltiyor.”
BEŞ KUYU KAZILACAK
“Türkiye'nin doğalgaz bulduğu iddiası doğru değil. Büyük zenginliğin olduğu kısmı doğru ama... Nerede ne kadar rezerv olduğunu bilemem 2020'de bölgede bulunan gemiler beş kuyu kazacak. Türkiye güçlendikçe bize de yarıyor.”
HUKUKİ ALTYAPI HAZIRLANIYOR!
“Maraş 45 yıldır kapalı. Şehrin bütünü vakıflara ait. Yıllardır bir anlaşma olacak denildi ama sonuç yok. Bu kadar değerli bir yer niçin kapalı? Hukuki altyapı hazırlanıyor. Çok uzatılmadan Maraş açılacak.”
Türkiye Gazetesi