Millet İttifakı'ndan İstanbul çıkartması! Miting alanı tıka basa doldu
Seçimlere artık günler kala Millet İttifakı'nın İstanbul Maltepe'de düzenlenen mitingi için alanda geniş bir kalabalık toplandı.
Vatandaşlar mitinge dakikalar kala hep bir ağızdan "Hak Hukuk Adalet" sloganları attı. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın yanı sıra Millet İttifakı'ndaki liderler tek tek konuşma gerçekleştirdi. Liderlerin ardından sahneye çıkan Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu alandakilere hitap etti.
14 Mayıs'ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimlerine 7 gün kalırken, Millet İttifakı tam kadro olarak İstanbul Maltepe'de miting gerçekleştirdi.
"HAK HUKUK ADALET" SLOGANLARI ATILDI
Mitinge dakikalar kala Maltepe Meydanı'nda geniş bir kalabalık bir araya geldi. Alandaki vatandaşlar, miting öncesi "Hak Hukuk Adalet" sloganları attı.
İLK KARAMOLLAOĞLU SAHNEYE ÇIKTI
Sahneye ilk olarak Millet İttifakı'nın ortaklarından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu çıkarak konuşma gerçekleştirdi. Karamollaoğlu şunları söyledi: "15 Mayıs yeni bir dönemi başlangıcı, Sayın Kılıçdaroğlu'nun da Cumhurbaşkanlığının tesfiri olacak. Son 21 yıldır içindeki sıkıntılardan kurtulmak için, sizin sıkıntılarınızı biliyorum. Derman olacak projeleri de son 1 buçuk yıldır hazırladık ve inşallah 15 Mayıs'tan sonra da bunları tatbikata başlayacağız. Bizim derdimiz mevki makama gelmek değil.
"ESNAFIN PROBLEMİNİ ÇÖZEMEDİLER"
Bizim derdimiz, sizin derdinizle dertlenebilmek, problemlerinizden kurtulmanızı sağlayabilmek. Her mağdur insanın derdiyle dertlenmeyi kendimize ilke kabul ettik. 21 yıllık iktidarlarında esnafın problemini de çözmediler çözemediler, tam tersi artırdılar.
"HERKESİN DERT BABASI OLACAĞIZ"
Biz sadece vaatte bulunmuyoruz. Çok farklı programları olan 6 siyasi parti genel başkanları olarak bir araya geldik, meselelerimizi birlikte mütalaa ettik, komisyonlar kurduk, problemlerin üstesinden nasıl geleceğimizi kamuoyuna açıkladık. Gizli saklı işimiz yok. Siyaseten bizimle aynı duygu düşünceleri paylaşmasa bile onun derdini kendimiz bileceğiz. Herkesin dert babası olacağız. Derdi olanla dertleşeceğiz.
"SİZDEN 14 MAYIS İÇİN TAAHHÜT İSTİYORUZ"
Biz sizden 14 Mayıs için bir taahhüt istiyoruz. Eğer yetkiyi Millet İttifakı'na verirseniz gelecek sene bu mevsimde bir araya gelirsek problemlerimizin büyük bir kısmının çözülmüş olduğunu hep birlikte göreceğiz."
MANSUR YAVAŞ: SEÇİME Mİ SAVAŞA MI GİDİYORUZ?
Mansur Yavaş da mitingde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: Bu kalabalık bize 14 Mayıs'ta değişimin müjdesini veriyor. Seçime gidiyoruz fakat nasıl bir seçim anlamadık. 21 yıllık iktidar icraatlarını anlatacağına tank ve tüfekleri gösteriyor. Seçime mi gidiyoruz savaşa mı gidiyoruz?
"HEP İFTİRA ATIYORLAR"
Gerçeklerin bu seçimde anlatılmasını istemiyorlar. Hep iftira atıyorlar. Siz sakın onların dediklerine bakmayın. 14 Mayıs'tan itibaren hukuk herkes için adil işleyecek. Seçime giderken ilk defa Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesi kucaklayan bir mesaj attı. Oy versin vermesin herkes bizim vatandaşımız der gibi bir şey olsun.
"HERKESİ KUCAKLAYAN BİR CUMHURBAŞKANI GÖRECEKSİNİZ"
Çok şaşırdık, uzun yıllardır sayın Cumhurbaşkanının ağzından böyle şefkatli bir söz duymamıştık. Aydın'daki konuşmamda tam bunu dile getirmiştim ki, dönüşte uçakta bir de baktık ki hepimizi seçimde mezara gömecekmiş. Ne diyelim. Ama artık Türkiye nasıl tatlı dille yönetilecek göreceksiniz. Azarlamayan, herkesi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı göreceksiniz.
İMAMOĞLU: TÜRKİYE DEĞİŞİYOR
İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu ise şu ifadeleri kullandı: İstanbul mitingleri Türkiye'nin tarihini değiştirmiştir, değiştirmeye de devam edecek. Göreceksiniz yıllar sonra arkadaşlarınıza anlattığınızda gelmeyenler size diyecekler ki 'keşke ben de orada olsaydım' diyecekler. Tarihi bir buluşma yaşıyoruz. Bu muhteşem tablo gösteriyor ki, Türkiye değişiyor dostlar.
"ARAMIZDA KALSIN, KAZANIYORUZ"
Sevgili hemşehrilerimiz aramızda kalsın; kazanıyoruz, Türkiye kazanıyor, milletimiz kazanıyoruz, birliğimizi, kardeşliğimizi, geleceğimizi kazanıyoruz, barışı, sevgiyi kazanıyoruz. Bundan 4 yıl önce bir yargı darbesiyle karşı karşıya kalmıştık. Ben genelde yuhalamayın derim ama bu kararı alanın yuhalayın kardeşim. Bu demokrasi tarihine o kara lekeyi vuranları yuhalayalım ki bir daha kimse buna cesaret edemesin. İstanbulluların iradesini beğenmeyenler seçimi iptal ettirmişlerdi. O gün 'utanmadan sandıktan biz çıkmazsak o seçim geçerli sayılmaz' dediler. Sonra millet onlara öyle bir demokrasi attı ki, tam bir Osmanlı tokadı yerle bir etti.
"GÜLE GÜLE KARDEŞİM GÜLE GÜLE"
Biz onlara milletçe şunu öğrettik; tek tek oyları saymayı öğrettik. Saygı duyacaksınız kardeşim. 23 Haziran'da 806 bin oy farkını millet onlara tek tek tek saydırdı. İşte 14 Mayıs'ta da milyonlarca oy farkını onlara tek tek saydırmaya hazır mıyız? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü altı dolu dolu bir sözdür. Bu millet canını feda etmiştir egemenliğin millete ait olması için. Millet her gün yaratıcı bir slogan buluyor maşallah. Güle güle kardeşim güle güle. Evinize yollayacağız sizi evinize. Biz kadına, çocuğa, saygılıyız asla dokunmayız.
"BU İŞİ İLK TURDA BİTİRMEK FARZDIR"
Biz annemizden babamızdan bu ahlakı aldık. Sevgiyle büyütüldük, Allah kalbinde sevgi olmayana sevgi bahşetsin, sevgi versin. Bizim kaybedecek bir günümüz yok. Bugünün işini yarına bırakmayacağız. O yüzden bu işi ilk turda bitirmek farzdır. Artık bu ülkede 'ben' devri bitecek 'biz' dönemiz 'milletimiz dönemi' başlayacak. Bu memlekete güneş bir başka doğacak. Size söz 15 Mayıs sabahı kalktığınızda, uyandığınızda içinize böyle derin bir nefes aldığınızda diyeceksiniz ki 'mis gibi demokrasi kokuyor, mis gibi cumhuriyet kokuyor, mis gibi eşitlik kokuyor'. Milletin kardeşliğini, çocukların neşesini hissedeceksiniz."
BABACAN: DEMOKRASİ ÇIĞLIĞINI TÜM DÜNYA DUYUYOR
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise şunları söyledi: "Ülkemizin her yerinden yükselen demokrasi çığlığını İstanbul'a getirdik. Demokrasi çığlığını tüm dünya duyuyor. Tüm dünya izliyor. Sağcı solcu demeden, sünni alevi demeden hep beraber daha fazla demokrasi diyecek miyiz? Hep beraber, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu 13. Cumhurbaşkanı yapacak mıyız? TBBM'de çoğunluğu sağlayacak mıyız? Sözümüzü aldık.
"PAHALILIĞI, YOLSUZLUĞU EN İYİ BİLENLERSİNİZ"
Pahalılığı, yolsuzluğu en iyi bilenlersiniz. Hey gidi İstanbul. 2010'da İstanbul Avrupa Kültür Başkenti olmuştu. Yaptığımız reformlarla yapmıştır. Ülkeyi şimdi getirdikleri noktaya bakın. 200 liralık banknotun hikayesini anlatayım. 2009 yılında tedavüle çıktı. Kaç dolar ediyordu, 134 dolar ediyordu. Bugün ne kadar, 10 dolar bile etmiyor. Döviz bürosunda 20,5 oldu. Herkesin cebindeki 200 liranın 134 dolar iken 9 dolara düşüren yani 124 doları kim çaldı? Herkesin cebindeki 200 liradan 124 doları kim çaldı?
"2 YILDA ENFLASYONU TEK HANEYE İNDİRECEĞİZ"
Bu enflasyon tam baş belasıdır. Ekonomiyi kötü yönetirseniz yüksek enflasyona mahkum edersiniz. Türkiye'de kurum kalmadı. Patates soğan diyoruz. Gerisini siz tamamlarsınız. Her şey tek bir kişinin keyfine bağlı, ülkenin ekonomi politikası yok, zır cahillik var. Devlet kadroları bir kişinin oyuncağı oldu. Endişeye mahal yok. Türkiye'yi hızla düzlüğe kavuşturacağız. 2002'de başardık şimdi çok daha iyisini yapacağız. İlk 1 ayda kurumları ayağa kaldıracağız, 6 ayda kriz iklimini sona erdireceğiz, 2 yılda enflasyonu tek haneye indireceğiz.
"HIZLA TOPARLANACAĞIZ, ENDİŞEYE MAHAL YOK"
Merkez Bankası'nın bağımsız ve itibarlı kurum olmasını sağlayacağız. Hızla toparlanacağız, endişeye mahal yok. Türkiye 1'den büyüktür. Güveni nasıl kazanacağız, 8 madde: Yalan yanlış işler yaptırmayacaksın, söz verince tutacaksın, emanete hıyanet etmeyeceksin, adaletle yöneteceksin, ehliyetli kadroları göreve getireceksin, istişareyi elden bırakmayacaksın, şeffaf olacaksın ve son olarak her zaman hesap vermeye hazır olacaksın. Bu 8 maddeyi yerine getirin, korkmayın. İşte o zaman bu ülke çok hızlı bir şekilde yüksek gelir sınıfına ulaşan bir ülke olur.
"BASKI MI ÖZGÜRLÜK MÜ?"
Bu seçim özünde iki seçenekli referandum. İstanbul, cevabın nedir? Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kavga mı barış mı? Kriz mi huzur mu? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı? Gelin bu 14 Mayıs'ta annelerimize baharı hediye edelim. Anneler de çocuklarına demokrasiyi hediye etsin."
UYSAL: BİRTARİHİ KAVŞAĞA DOĞRU HEP BERABER İLERLİYORUZ"
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal şu ifadeleri kullandı: "Aziz İstanbul, merhaba. Bir büyük güzelliği bu tarihi günde hep beraber yaşıyoruz. Çağlar açmış, çağlar kapatmış İstanbul, bir dönemi kapatmaya, yeni bir dönemi açmaya var mıyız? Adeta tarihi bir günde bu büyük milletin yürüyüşünde de bilesiniz ki bu günler, bu tarihi anlamda olacaktır. Aziz İstanbul, gençlerimiz, kadınlarımız, yarınlarımızı alın teriyle emeğiyle kazancıyla oluşturmaya çalışan tüm vatandaşlarımız. Bir tarihi kavşağa doğru hep beraber ilerliyoruz.
"BUGÜNE 1 GÜNDE GELMEDİK"
14 Mayıs 2023 milletin yeniden kaderine hakim olacağı bir gün olacak. Türkiye'yi vazgeçilmez zannedenlere, kendi varlıklarını kaçınılmaz kadere dönüştürmek için Türkiye'yi risklere mahkum edenlere, kaynaklarını bir avuç insana sunanlara karşı elbette 'yeter' diyeceğiz. 14 Mayıs'ı çağın ritmini yakalayacağımız bir gün haline getirmek durumundayız. Bugüne 1 günde gelmedik. Bugün milyonlarca insanımız eğer sefalet içindeyse bunun sorumluluğu elbette yönetenlerdedir.
"TÜRKİYE'YE DAİR HİÇBİR HAYALLERİ YOK"
Cumhuriyette demokrasiye ruhen inanmıyorlar. Demokrasi ve hukuk onların lehine işliyorsa kabulleri, işlemiyorsa değil. Şimdi birileri çıkmış diyor ki 14 Mayıs bir darbe girişimidir. Seçimleri iptal mi edeceksiniz? Bunların düşünceleri ortaya döküldü. Demokrasiye, hukuka, Türkiye'ye dair hiçbir hayalleri yok. 21 yılın sonunda Sayın Erdoğan seçim beyannamesini açıkladı. Mülakatı kaldıracağını taahhüt ediyor. Bozduğu ekonomiyi 2002 şartlarına getirmeyi taahhüt ediyor. İktidarı döneminde çıkan imar aflarını yasaklarını taahhüt ediyor. Geldikleri noktada söz bitmiş, yalanları da bitmiş."
DAVUTOĞLU: TÜRKİYE'Yİ KENDİNE YETER ÜLKE YAPANLAR GERİ GELECEK
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise şu şekilde konuştu: "Bana Millet İttifakı'nın Tarım ve Gıda güvenliği politikalarını anlatmak düştü. İki zihniyeti anlatmaya çalışacağım. Önce toprak. Ondan geldik, ona gideceğiz. Bir zihniyet der ki toprak ranttır, bir zihniyet de der ki toprak bizim dostumuzdur. İşte bakın, toprak bir rant alanıdır diyenler, bundan 3 ay önce deprem bölgesine diktikleri binalarla büyük acılar yaşattılar. Mücadele toprağa bereket diye bakanlarla toprakta rant görenler arasında. Havza bazlı üretimler yapacağız. Bunlarda vicdan yok. Bunlar kendileri manda yoğurduyla beslenip, halka soğanı çok görenler. Sofralarında ejder meyvesiyle beslenenler gidecek, Anadolu'nun temiz gıdasıyla Türkiye'yi kendine yeter ülke yapanlar geri gelecek Allah'ın izniyle. Kur korumalı mevduat adı altında faizcilere kaynak aktardılar.
"DİNİMİZİ, MİLLİ DEĞERLERİMİZİ İSTİSMAR EDENLER GİDECEK"
Biz kur korumalı tohum, mazot, yem, gıda yâni kur tehdidi altından maliyetleri çıkaracağız. Bunlar köprülerden geçiş garantisi verdiler. Biz ürünlerimizi çiftçilerimize alın garantisi vereceğiz. Hani bir banka var. Adı Ziraat Bankası. Kendisi ziraat dışında her işi yapan banka. Medya patronlarına kredi verir, yolsuzluklara faiz aktarır. Ziraat Bankası fonlarını kullananlar gidecek, Ziraat Bankası'nı tarım sektörüne ayıranlar gelecek. Gelecek hafta inşallah bütün bu döneme son vereceğiz. İnşallah gelecek hafta kendi halkına dönük kitapsızlar diyenler, küffar diye konuşanlar, dinimizi, vatanımızı, milli değerlerimizi istismar edenler gidecek.
"GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM GELECEK"
14 Mayıs günü kimler gidecek kimler kalacak? 14 Mayıs gecesi, 15 Mayıs sabahı yeni bir baharda yasaklar gidecek özgürlükler gelecek. 15 Mayıs sabahı hak, hukuk, adalet gelecek. 15 Mayıs sabahı her gün videoları yayınlanan, işte dün akşam da Antalya Havalimanı'nda ne döndüğü yayınlanan o yolsuzluk sistemi gelecek siyasi ahlâk gelecek. Ve nihayet bütün bunların sebebi olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gidecek, demokratik hukuk devletine dayalı güçlendirilmiş parlamenter sistem gelecek.
"MİLLETİ BEREKETLE BULUŞTURACAK OLAN MİLLET İTTİFAKI GELECEK"
15 Mayıs günü oyunuzu bu anlayışla vereceksiniz. 15 Mayıs günü yalana, yolsuzluğa, yasaklara, yoksulluğa boğulmuş Cumhur İttifakı gidecek milleti bereketle buluşturacak olan Millet İttifakı gelecek. 14 Mayıs günü sandıkları yeni bir Türkiye, yeni bir bahar için buluşturacak mıyız? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu 13. cumhurbaşkanı, bizleri genel başkanları, belediye başkanlarını cumhurbaşkanlığı yardımcısı yapmak için oylarınızı verecek misiniz? Haydi Türkiye, Allah'a emanet olunuz."
AKŞENER: OYLARINIZLA BAŞBAKAN OLMAK İSTİYORUM
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, şu ifadeleri kullandı: "Cenab-ı Hak başta sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere hepimizi utandırmasın inşallah. Sayın Kılıçdaroğlu'nu daha uzun süre beklmeyeseniz diye oldukça kısa konuşma yapacağım. 14 Mayıs Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı sayın Kılıçdaroğlu'nun 13. Cumhurbaşkanı olarak seçildiği, alkışlarla Çankaya Köşkü'ne götürdüğümüz bir akşam olacak inşallah. Ben de Başbakan Meral diyorsanız ya, öyle abidik gubidiklerle olmak istemiyorum, oylarınızla başbakan olmak istiyorum. Bizim Anadolu'da yaptığımız bütün mitinglerde İYİ Parti seçmeninden yöneticilerinden tek bir şey istiyorum, bütün arkadaşlarımızdan bir oy Kemal'e bir oy Meral'e istiyoruz. Her CHP'li aileden sadece tek bir oy istiyorum. Bir tanecik.
"HAKARETLERİN, TEHDİTLERİN HAVADA UÇUŞTUĞU BİR SEÇİM"
Ama biz bütün İYİ Partililer çok çalışıp bütün oylarımızı sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı için oraya şak diye basacağız. Hayatımda ilk defa rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz. Hakaretlerin, tehditlerin havada uçuştuğu bir seçim. Milletine ilk defa işgalci diyen bir dil. Türk milletine işgalci, darbeci diyen bir dil. Allah'ım ya rabbim bütün psikiyatrları bu abileri tedavi için davet ediyorum. Gerçekten cezai ehliyetleri kalmadı. En tepesinden bakanlık makamlarında oturanların hepsi ayrı. Bir kasetten bahsediliyor. Recep Bey bir kasetten bahsediyorsun da, dün en yakın aile dostunuz, senin başına bir iş gelmesin diye hapse giren Yeşildağ ailesinin bir ferdi kaset yayınladı. O kasette diyor ki Ali Yeşildağ, 'Antalya havaalanı, yıl 2007. İşletmesi satışa çıkıyor. Bir firma 5 milyar Euro veriyor. Buna karşılık o firmanın dosyasından evrak çalınıyor, yakınlardan birine 3 milyar Euro'ya veriliyor. 1 milyar dolar cebellezi ediliyor. Şimdi bakın, Recep Bey, Recep Bey hazır kaset, video orada. Bu iddiaları soruşturman gerekiyor.
"DÜRÜSTLÜĞÜNE HEPİMİZİN KEFİL OLDUĞU KILIÇDAROĞLU'NU SEÇECEKSİNİZ"
Sen Cumhurbaşkanısın. Bize iftira atmak yerine sen bu videoyu bir sorgula. Bu 1 milyar dolar kimin cebine girmiş. Ali Yeşildağ'ın iddiasına göre senin cebine girmiş. Bir de köprüler var. Tüpgeçitler var. Havaalanları var. Bunu da söyleyeyim, çok enteresan. Demin saydığım havaalanları, köprüler onlar da 3 milyar dolara yapılacak, 11 dolara yaptırıldı. 5 milyarlık yeri 3 milyara verdiğinde 1 milyar dolar cebellezi imiş. Hesap şu; cebellezi ne kadar oldu? İşte aziz İstanbul. Fatih'in İstanbul'u, Atatürk'ün İstanbul'u, mavi gözlüklü Bozkurtumuzun İstanbul'u. 14 Mayıs günü cebinizden giden paraların, çocukların geleceğinden giden paraların devam etmesini istiyorsanız ki istemiyorsanız, harama el uzatmayan, hakkında söylenti çıkmamış, dürüstlüğüne hepimizin kefil olduğu 13. Cumhurbaşkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçeceksiniz. Tabii burada bulunan kiminin kardeşi, kiminizin validesi, kimisinin ablasına da minnoş bir oy rica ediyorum efendim."
KILIÇDAROĞLU: AKILLA, BİLGİYLE YÖNETECEĞİZ
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi: "Birlikte mücadele ettiğimiz zaman Türkiye'nin çözülmeyecek sorunu yoktur. Az önce genel başkanlarımızı, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarımızı dinlediniz. Ortak akılla yola çıktık. Türkiye Cumhuriyeti bir kişiye teslim etmeyeceğiz. Beraber ve birlikte yöneteceğiz. Akılla, bilgiyle yöneteceğiz. Birikimle yöneteceğiz, ahlakla, erdemle yöneteceğiz. Bu ülkeyi sözüm söz baharı getireceğim baharı, huzuru getireceğim huzuru, herkesi kucaklayacağız, hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.
"BENİM SARAY MERAKIM YOK"
Benim saray merakım yok, 6 liderin de saray merakı yok. Sizler gibi yaşıyorum. Sizler gibi yaşamaktan da onur duyuyorum. Allah nasip eder sizlerin oylarıyla Cumhurbaşkanlığı konutuna oturduğumda yerimiz Çankaya olacak. Söz verdim, en geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyeli, Afganlı kardeşlerimizi ülkelerine uğurlayacağız. Staj ve çıraklık meraklanmayın, gayet iyi biliyorum, çözeceğim. Çalıştınız, kazandınız, prim yatırmadılar. Her hakkı teslim edeceğim. Her hukuku uygulayacağız. Benim Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen iki kesim var. Onları bilmenizi isterim. Birincisi 5'li Çeteler. Yuh çekmeyin, sandığa gidip oy kullanın. Yuh çekmek kolayı, zor olanı sandığa gitmek. Sandığa giderken bir arkadaşını beraber getirmek.
"5'Lİ ÇETELERİN AMERİKA'DA GÖKDELENLER YAPTIĞINI BİLİYORUM"
Cumhur İttifakı'na geçen seçimlerde oy veren birisini ikna edeceksiniz. O zaman gerçek anlamda her bir birey görevini yapmış olacak. Yüzbinlerden söz aldım. 5'li çetelerin yurt dışına paraları nerelere getirdiklerini biliyorum. Amerika'da gökdelenler yaptığını biliyorum. Muhammed Ali Clay'ın çiftliğini nasıl satın aldıklarını biliyorum. Tamamını ama tamamını son centine kadar alıp getireceğim, bu millete vereceğim. Sadece bir işlemden 1 milyarın nasıl götürüldüğünü Meral hanım söyledi.
"KUL HAKKI YEMEM, KUL HAKKI YEDİRMEM"
Onların tamamını kuruşu kuruşuna getireceğim ve size vereceğim. Kul hakkı yemem, kul hakkı yedirmem. Onlar diyorlar mı, kul hakkı yemeyeceğiz diye. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğim. Beni hiç sevmeyen ikinci grup uyuşturucu baronları. Söz veriyorum kökünü kazıyacağım. Uyuşturucu baronlarına da bir şey diyemiyorlar. Neredeyse kucaklaşacaklar. Bu ülkeyi aydınlığa çıkaracağız. Bu ülkeye baharı, huzuru getireceğim. Asla ayrımcılık yapmayacağız. 85 milyonu kucaklayacağız. 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım, hizmet edeceğim. Hiçbir ayrım yapmayacağım."
0 0 0 0 0 0
Millet İttifakı Maltepe Politika Güncel Haberler
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.