21 Kasım 2024, Perşembe

Rusya-Ukrayna geriliminde 'madde' detayı: NATO 5, Montrö 19... Türkiye'yi neler bekliyor?

Rusya-Ukrayna geriliminde 'madde' detayı: NATO 5, Montrö 19... Türkiye'yi neler bekliyor?

Rusya ile Ukrayna arasında süren çatışmalar, gözleri NATO'nun ilgili maddeleri ile İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın statüsünü belirleyen Montrö Anlaşması'na çevirdi.

ABD Başkanı Biden'ın 'sonuna kadar sadık kalacaklarını' beyan ettiği NATO'nun 5'inci maddesi paktın üyesi olduğu için, Montrö'nün 19'uncu maddesi de doğrudan tarafı olduğu için en çok Türkiye'yi ilgilendiriyor. Peki, resmi açıklamalarda kullanılan eşanlamlı kelimelerin bile diplomatik açıdan çok önemli olduğu şu günlerde, tartışılan bu maddeler ne anlama geliyor? Türkiye Boğazları kapatmak zorunda kalır mı? Kapatırsa neler olur? Biden'ın açıklamasındaki 'madde detayı' ne? İşte uzmanların yorumları ışığında işin perde arkası...

ABD Başkanı Joe Biden'ın, Rusya'ya karşı vereceği tepki merakla bekleniyordu. Dün gece kameralar karşısına geçen Biden, özellikle Ukrayna cephesinde beklenen tepkiyi vermese de Rusya'ya yönelik sert ekonomik tedbirleri işleteceklerini anlattı.

 

Biden, Ukrayna'ya istediğini vermese de ona komşu olan NATO üyesi ülkelere, olası bir Rus saldırısı için 'güven mesajı' gönderdi. NATO'nun, Rusya'ya yakın üyelerine seslenen Biden "ABD ve NATO'nun 5'inci madde çerçevesinde taahhütlerine bağlı kalacağını" beyan etti.

 

4 Nisan 1949'da Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) adı altında 12 ülke tarafından kurulan NATO'ya Türkiye, 18 Şubat 1952'de Kore Savaşı sürecinde dahil oldu.

 

NATO'NUN 5'İNCİ MADDESİ NE ANLAMA GELİYOR?

NATO'nun 5'inci maddesi, olası bir savaş halinde ittifak üyesi ülkeye diğer müttefik ülkelerin destek vermesini gerektiriyor.

5. madde NATO tarihinde ilk kez ABD'ye yönelik 11 Eylül 2011 saldırıları sonrasında uygulandı. Uluslararası koalisyon, ABD'nin öncülüğünde Afganistan'a uzun yıllar sürecek bir operasyon başlattı.

5'İNCİ MADDE UYGULANIRSA NE OLUR?

5'inci maddeye göre NATO'ya üye herhangi bir ülkeye saldırı olduğu takdirde, bu saldırı tüm NATO üyesi ülkelere yapılmış sayılıyor.

Yani bu maddenin uygulanması demek, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 30 NATO ülkesinden birine yönelik savaş tehdidi gelmesinin, tüm pakt üyesi ülkelere gelmiş sayılması anlamına geliyor. Başka bir deyişle Rusya'nın tıpkı Ukrayna'ya yaptığı gibi, NATO üyesi Romanya'ya da operasyon düzenlemesi, ABD ve Türkiye'yi de doğrudan Rusya'ya karşı savaşa sürüklüyor.

UKRAYNA NATO ÜYESİ OLMADIĞI İÇİN UYGULANAMIYOR

 

Ancak bu madde yalnızca NATO üyesi ülkeler için geçerli. Ukrayna gibi NATO üyesi olmayan ülkeler için ancak "olası bir tehlike üzerine resmi istişareler başlatmasının amaçlandığı" 4'üncü madde işletilebiliyor.

 

NATO'DAN DAHA KRİTİK BİR ANLAŞMA

 

Bu süreçte daha kritik olan belge ise 20 Temmuz 1936'da imzalanan ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün diplomatik dehası olarak tüm dünya tarafından kabul gören Montrö Boğazlar Sözleşmesi.

 

İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın statüsünü belirleyen Montrö Sözleşmesi'ndeki bulunan en önemli nokta ise 19'uncu madde. Bu madde boğazların hangi durumlarda kapatılacağına dair hükümleri içeriyor. Bunlardan birisi de savaş durumu.

 

Boğazlar, savaşa giren bir devletin gemilerine kapatılabilir. Ancak bu ülke Karadeniz'e kıyısı olan bir ülke ise durum biraz daha farklı.

 

KARADENİZ'DEN ÇIKIŞ YASAK ANCAK GİRİŞ SERBEST

 

Boğazlar kapatılsa bile Karadeniz dışındaki gemilerin kendi filolarına dönüş maksadıyla yeniden Karadeniz'e girmelerine izin verilmek zorunda.

 

Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçişi ve güvenliğini düzenleyen 1936 tarihli anlaşma Türkiye, Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, eski Sovyetler Birliği, eski Yugoslavya tarafından adını aldığı İsviçre'nin Montrö kentinde imzalanmıştı. Bu sözleşme, Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki tam kontrolünü sağlıyor ve Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini de sınırlandırıyor.

 

'SAVAŞ' KELİMESİ TELAFFUZ EDİLİRSE MONTRÖ İŞLETİLECEK

 

Ancak tüm bunlar için Türkiye'nin Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan şeyin 'savaş' olduğuna kanaat getirmesi şart.

 

Bu konuyla ilgili en net açıklama da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan geldi.

Çavuşoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada “Ukrayna resmi bir talepte bulundu. Montrö Antlaşması’nın maddeleri gayet açık ve net. Bugüne kadar Türkiye Montrö Antlaşması’nı tereddütsüz her seferinde uygulamıştır. Yani Türkiye’nin taraf olmadığı bir savaşta, savaşın tarafı olan ülkelerle ilgili alınabilecek tedbirler var. Boğazlardan savaş gemilerinin geçişini Türkiye durdurabilir. Ama Montrö Sözleşmesi’nde ayrıca bir şey var. Burada savaşın tarafı olan ülkelerin gemilerinin kendi üslerine dönme talebi olursa, o zaman ona izin verilmesi gerekiyor. Uzmanlarımız bir kere savaş hali var mı, onu çalışıyor. Savaş halini hukuken kabul edersek bu süreç başlayacak. İkincisi, savaş halini kabul edersek, Montrö bağlamında savaş gemilerinin geçişini yasaklayacağız. Ama yasaklasak da Rusların böyle bir hakkı var. Sözleşme yapılırken, Rusya kendisince madde koydurmuş. 19, 20 ve 21'inci Madde bunları düzenliyor. En sonunda diyor ki, kıyıdaş ülkenin gemisi kendi üssüne dönme talebiyle geçmek isterse buna izin verilir” diye konuştu.

 

PEKİ TÜRKİYE'Yİ NE BEKLİYOR

 

"Türkiye'yi ne bekliyor?" sorusunu yönelttiğimiz Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkez (EDAM) Direktörü ve eski diplomat Sinan Ülgen çarpıcı tespitlerde bulundu.

 

"TÜRKİYE BOĞAZLARI KAPATACAK"

 

Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamasının son derece isabetli olduğunu belirten Ülgen "Bana göre Türkiye boğazları kapatacak" dedi.

 

Ülgen şu tespitlerde bulundu:

"Türkiye boğazları kapatacak çünkü Ukrayna'daki durumun savaş olmadığına kanaat getirmek ve bunu savunmak oldukça zor. Bir kere Ukrayna'da olanı savaş kabul ettiğinizde de sözleşme bağlayıcı konuma geliyor. Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna'ya yani savaşa taraf olan ülkelerin gemilerine boğazları kapatması lazım. Açıkçası ben de Türkiye'nin kararının bu yönde olacağını düşünüyorum."

 

"KAPANSA BİLE TEK YÖNLÜ TRAFİK SÜRER"

"Tabii ki bu kapama kararı mutlak bir karar değil. Şöyle ki, karar çıksa bile sözleşmede birtakım istisnalar var. Bu istisnalar uyarınca ki bunu Bakan Bey de söylemiş, bağlı olduğu limana dönmek isteyen gemilere geçiş izni verilmesi şart. Yani Karadeniz filosuna ait olup şu anda Akdeniz'de bulunan Rus savaş gemileri kapatma kararına rağmen Karadeniz'e girebilir. Türkiye de sözleşme gereğince buna izin vermek durumunda. Ayrıca bakım ve tamir için Karadeniz'e girme istisnaları var. Ama kapatma çıktıktan sonra bu gemilerin yeniden Karadeniz'den Akdeniz'e gitmeleri yasak. Yani tek yönlü bir geçiş istisnası getiriyor."

 

"RUSYA ELEŞTİRİR ANCAK ZATEN ÖNGÖRMÜŞLERDİR"

"Putin bunu öngörmemiş midir?" sorusuna da yanıt veren Ülgen, "Çok muhtemel ki Putin bunun planını yapmıştır. Karşısında kendisine mukavemet edecek bir Ukrayna donanması da yok. Onun için bugün itibariyle Rusya'nın Karadeniz'deki filosunun Ukrayna'ya odaklı askeri operasyon için yeterli olduğunu var saymak lazım. O açıdan da Türkiye'nin boğazları kapatmasının Rusya açısından çok büyük bir engel teşkil etmeyeceğini düşünüyorum. Yine de Rusya bu kararı büyük ölçüde eleştirecektir."

ABD BAŞKANI BIDEN'IN SÖZLERİ

ABD Başkanı Joe Biden'ın yaptığı değerlendirmeyi de yorumlayan Ülgen şöyle devam etti:

-- Amerika'nın özünde ekonomik yaptırımlar var. Amerika zaten Ukrayna'daki bir çatışmada doğrudan savaşan taraf olmayacağına yönelik karar vermişti. Dolayısıyla da Ukrayna'nın Rusya'ya karşı savunmasını doğrudan güçlendirecek askeri bir müdahaleye dahil olmayacaktır. Amerika'nın stratejisi Rusya'yı ekonomik yaptırımlarla caydırmak ki bu noktada caydırıcılığın yeterli olmadığı görüldü. Bundan sonraki planı da Rus ekonomisine zarar verecek yaptırımları hayata geçirmek.

-- Yaptırımlar aşamalı olarak devreye girecek. İhracat yasakları gelecek, ne kadar geniş alana yayılacak bilmiyoruz ama teknoloji odaklı, özellikle Rus savunma sanayiini etkileyecek ihracat yasakları gelecektir. Finansman bakımından yasaklar zaten geldi. Avrupa tarafı da Kuzey Akım 2’nin lisanslama sürecini iptal etti. İngiltere bazı Rus bankalarına yönelik adımlar da attı.

-- Aslında önlerinde çok ciddi bir yaptırım paketi var. Tabii ki Rusya açısından bunların kısa vadede etkisi olmayacaktır. Çünkü Rusya doğalgaz ve petrol fiyatları bakımından çok kayda değer bir rezerv biriktirdi. 650 milyar dolarlık bir rezervden bahsediyoruz. Ama orta ve uzun vadede bu yaptırımlar Rus ekonomisine zarar verecektir.

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

Rusya-Ukrayna geriliminde 'madde' detayı: NATO 5 Montrö 19... Türkiye'yi neler bekliyor?

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.