Savaşta tarafını seç! Dev teknoloji şirketleri iki dünyanın arasında sıkışıp kaldı...
Doğu Avrupa'da Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş tüm şiddetiyle devam ederken, milyonlarca insan sosyal medyadaki bilgi akışı sayesinde gelişmeleri an an takip ediyor.
Google, Facebook, Twitter ve Telegram gibi dev şirketler ise bu süreçte, savaşın gidişatını değiştiren bir güç haline geldi. Buna karşın, doğu ve batı arasında giderek derinleşen uçurumda iki arada kalan sosyal medya platformları kimden yana olacak? Siber saldırılarla, kamuoyu baskısıyla ve yaptırım tehditleri arasında kalan dev teknoloji şirketleri...
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin üzerinden geçen bir haftada küresel siyasette yaşanan kutuplaşma Sosyal Medya platformlarına da taşındı. Savaşın yarattığı yıkımı an an takip eden milyonlarca insan, yalan ve gerçek haberi ayırt etmeye çalıştığı sosyal medya platformlarında, büyük bir bilgi savaşına tutuştu.
Ülkeler, siyasi aktörler kamuoyunu etkileyebilmek ve istenen desteği sağlayabilmek için sosyal medyayı daha aktif kullanmayı planladı. Bu da sosyal medya ağlarına sahip olan dev teknoloji şirketlerinin savaş dönemindeki önemini bir kat daha artırdı. Fakat gelinen noktada şirketler içinden çıkamayacakları bir sorunla karşı karşıya. İkiye bölünen dünyanın ortasında bir taraf seçmeleri isteniyor!
Sosyal medyanın kitleler üzerindeki etkilerinin farkında olan Ukraynalı, Rus, Avrupalı ve ABD’li yetkililer dev teknoloji şirketleri Google, Facebook, Twitter ve Telegram başta olmak üzere birçok sosyal medya platformu üzerinde baskıyı artırdı.
Mısır'ın başkenti Kahire'de 2011 yılında gerçekleşen Tahrir Meydanı protestolarında, binlerce insan sosyal medya platformlarını kullanarak bir araya gelmişti. Sosyal medya uygulamalarının toplumsal hareketler üzerindeki etkileri ilk kez bu gösteriler döneminde ortaya çıkmıştı. Fotoğraf: AP
Geçtiğimiz hafta cuma günü Ukraynalı yetkililer, Apple, Meta ve Google'dan Rusya'daki faaliyetlerini kısıtlamasını istedi. Ardından, Google ve Facebook, Rusya merkezli medya kuruluşlarına reklam vermeyeceğini duyurdu.
DEV TEKNOLOJİ FİRMALARI İKİ ARADA KALDI
Rusya ve Ukrayna’da yaygın kullanılan mesajlaşma uygulaması Telegram da bu bölünmenin ortasında kalan şirketlerden. Dezenformasyonun yoğun olarak yaşandığı ve bu nedenle tepkileri üzerine çeken Telegram, "yanlış" bilgi paylaşımı nedeniyle savaşa ilişkin içerikleri servis eden sayfaların kapatılacağını duyurdu.
Bu hafta başında ise Twitter, Rusya yanlısı haber sitelerine ve Kremlin yanlısı yayın yapan kişisel hesaplara “Rusya devletine bağlı medya” etiketi ekleyeceğini, Facebook ve YouTube ise savaş propagandasını önlemek için Avrupa’daki hesapların bazılarına erişim engeli getireceğini açıkladı.
Öte yandan; Facebook, Google, Twitter gibi devler için savaş dönemi bir anlamda fırsatları da beraberinde getirmiş olabilir. Öyle ki, son yıllarda sosyal medya devleri üzerinde kurulan devlet baskısı giderek artmış, şirketlerin CEO’ları ABD Kongresi senatörleri karşısında kişisel verilerin gizliliği, pazar hakimiyetleri ve seçimlere müdahale başta olmak üzere pek çok başlıkta ifade vermişti.
Gelinen noktada, savaş dönemlerinin en önemli meselelerinin başında gelen "bilgi akışı" nedeniyle, sosyal medya platformları hem batı hem de doğu dünyası için kritik bir noktada duruyor. Özellikle, kamu baskısını her fırsatta üzerinde hisseden teknoloji şirketleri için taraf olmak, devlet nezdinde itibarlarını geri kazanma şansını beraberinde getirebilir.
İngiltere ve ABD özel kuvvetleri 'Zelenski'yi kurtarmaya' hazırlanıyor!
İki arada kalan şirketler durumu idare etmeye çalışsa da, küresel çapta yaşanan kutuplaşmanın tam ortasında varlıklarını sürdürmek durumundalar. Öyle ki, atacakları herhangi bir yanlış adımın maliyeti çok ağır olabilir. Şirketler kaybettikleri prestijlerini ABD devleti nezdinde yeniden kazanırken, Rusya pazarını tamamıyla kaybetme ihtimaliyle karşı karşıya kalabilirler.
'ŞİRKETLER KAZANÇLI OLMAYAN BİR DURUMDA SIKIŞIP KALDI'
Sosyal medya şirketlerinde çalışanlar, yöneticilerin izleyecekleri yol konusunda net bir karar verememesi nedeniyle, ciddi bir krizin içinde olduklarını söylüyor. Google, Facebook ve Twitter’ın yöneticilerini baskı altına alan bir diğer sorun ise diğer şirketlerin attığı adımları yakından takip ederek, çoğunluğu memnun edecek bir politika geliştirmek.
İnsan haklarının çiğnendiği, otoriterliğin silahlı bir saldırganlık evresine geçildiği kamuoyunda sıklıkla dile getirilirken, teknoloji şirketleri "taraf olmamak" konusunda direttikleri durumda kamuoyu baskısıyla karşı karşıya kalmaktan da korkuyor.
Şirketlerin içinde bulundukları sıkışmışlığa değinen ABD merkezli düşünce kuruluşu Berggruen Enstitüsü uzmanlarından Yael Eisenstat, “Bu şirketler, uluslararası jeopolitik dengelerin tam ortasında yer alıyordu. Bugüne kadar taraf seçmek zorunda kalmadıkları için dünyanın iletişim tekelini ellerinde tutmaktan yararlandılar. Fakat gelinen noktada, uluslararası bir krizin ortasında kazanamayacakları bir durumun içine sıkışıp kaldılar” ifadesini kullandı.
Teknoloji politikaları uzmanı ve eski Avrupa Parlamentosu üyesi Marietje Schaake ise şirketlerin birçoğunun bu sürecin başında dikkatli hareket ettiğini söyledi. Fakat kriz tırmandıkça ve kamuoyu baskısı arttıkça teknoloji şirketleri ek adımlar atmak zorunda kaldı.
Örneğin, geçtiğimiz pazar Google, Haritalar bölümünde Ukrayna’daki trafik bilgilerini insanların nerede toplandığını gösterebileceği ve güvenlik riski oluşturabileceği gerekçesi ile kaldırdı. Facebook ise Kremlin yanlısı kampanyaları, propaganda çalışmalarını ve Ukrayna karşıtı hesapları engellediğini duyurdu.
Facebook’un ardından pazartesi günü Twitter’da Rusya destekçilerine “Rusya devletine bağlı medya” ibaresini koyunca, taraflar netleşmeye başladı. Twitter tarafından yapılan açıklamada, Ukrayna’daki çatışma başladığından beri Rusya’ya bağlı medya kuruluşlarının yoğun bir mesai harcadığını ve günde yaklaşık 45 bin tweet attığını ve bunların büyük bir çoğunun engellendiği söylendi.
'BU ENGELLEMELER HİÇ KİMSE İÇİN İYİ SONUÇ VERMEZ'
Şu an Stanford Üniversitesi Siber Politika Merkezi'nde uluslararası politika direktörü görevini yürüten Marietje Schaake, önlemlerin yeterli olmadığını söyledi ve şunları ekledi:
“Şirketlerin Rusya merkezli propaganda çalışmalarını engellemeleri, insan hakları ve demokrasiye olan inancımızın bir gereğidir. Bu nedenle şirketlerin daha net ve kararlı politikalar oluşturmaları gerekiyor. Aslına bakılırsa bu müdahalelerin daha öncesinde yapılması gerekiyordu.”
Fakat herkes Schaake gibi düşünmüyor. Pek çok uzman sosyal medya şirketlerinin Rusya’yı engellemesi durumunda olumsuz bir tablonun ortaya çıkabileceğini hatırlatıyor. Rus gazeteci ve “sansür” üzerine çalışmaları bulunan medya uzmanı Andrei Soldatov, “Sosyal medya platformları, olayların tartışıldığı önemli mecralar. Facebook’un Rus vatandaşlarının erişimini engellemesini ise hiç kimse için iyi sonuç vermez” ifadelerini kullandı.
Olası engellemeler ve yasaklarla ilgili The New York Times’ın sorularını yanıtlayan Google yetkilileri, Ukrayna’daki durumu yakından izlemeyi sürdürdüklerini belirtti. Facebook yetkilileri ise engellemeler hakkında yorum yapmaktan kaçındı.
TELEGRAM GERİ ADIM ATMAK ZORUNDA KALDI
Rusya ve Ukrayna’da oldukça popüler olan Telegram üzerindeki baskılara göğüs germeye çalışıyor. Savaşan iki ülkenin de çatışmalar hakkında resim, video ve bilgi paylaştığı bir platform haline gelen Telegram, aynı zamanda savaş alanlarından servis edilen, "çarpıtılmış" ve "gerçekliği doğrulanmamış" görüntülerin yayımlandığı bir merkez haline geldi.
Kriz ortamının derinleşmesi ve yalan haberin yaygın hale gelmesi nedeniyle geçtiğimiz pazar günü açıklamalarda bulunan Telegram’ın CEO'su Pavel Durov, platformda yayın yapan 600 binden fazla kullanıcının savaşla ilgili yaptığı paylaşımların, "etnik nefreti körükleyebileceği" endişesiyle engelleneceğini duyurdu.
Fakat bu açıklamanın ardından kullanıcılar, “Tarafsız bilgi kaynağı olarak Telegram’a güvendiklerini, olası bir engelleme durumunda da bu güvenin sarsılacağı” yönünde tepki gösterince Durov geri adım atmak durumunda kaldı.
"Kullanıcılar, tek güvenilir bilgi kaynağı biz olduğumuz için çatışma döneminde Telegram kanallarını devre dışı bırakmamızı istemedi” diyerek yazılı bir bildiri yayımlayan Durov, doğrulanmamış veya yalan haberler için bir engellemenin yapılıp yapılmayacağı konusunda ise yorum yapmaktan kaçındı.
FACEBOOK'UN RUS UZMANLARI DEZENFORMASYONLARA KARŞI TETİKTE
Instagram ve WhatsApp'ı bünyesinde barındıran Facebook'ta çalışan uzmanların yaptığı açıklamaya göre, Rusya merkezli hesapların yaptığı paylaşımlar nedeniyle durum giderek karmaşık bir hâl alıyor. Yetkililer ayrıca, Facebook bünyesinde çalışan Rus uzmanların günün her saatinde çalışarak, devlet destekli dezenformasyon çalışmalarını tespit ettiklerini ve bu içeriklerin yayından kaldırıldığını söyledi.
Facebook şirketinin güvenlik ekibi, Rusya devletine bağlı en büyük medya kuruluşlarından olan Russia Today ve Sputnik’in gönderilerini kısıtlamayı uzun süredir tartışıyordu. Öyle ki, ABD Dışişleri Bakanlığı Ocak ayı raporunda, Rusya’nın dezenformasyon ve propaganda çalışmalarında bu iki kurumun kritik roller üstlendiğinin altını çizmişti.
ABD'li yetkililerin uyarılarına rağmen Facebook yöneticileri, Rusya’yı kızdırmaktan geri duruyor ve hükümetlerinden gelen baskılara direniyordu.Savaşın başlaması bütün kalıpların yıkılmasına yol açtı. Kriz giderek tırmanırken, Facebook’un küresel ilişkilerine başkanlık eden Nick Clegg, Rusya’ya bağlı iki medya şirketinin erişimini sınırlayacaklarını duyurdu.
Rus devletine bağlı haber platformu Russia Today, 24 Şubat'da Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonunu bu manşetle duyurmuştu. Fotoğraf: Alamy
'SİLAHLANAN OTORİTER REJİMLERE KARŞI TAVIR ALINMALI'
Ortaya çıkan tabloda, karşı karşıya gelen iki cephe de teknoloji şirketlerini baskı altına almaya başlardı.
Rusya, sosyal medya gönderilerinde ve ülke içindeki bilgi akışlarında yaşanan kısıtlamalar nedeniyle şirketler üzerindeki baskısını arttırdı. Kremlin yönetimi, Ukrayna meselesi üzerinden başlatılan yayın kısıtlamalarının bir an önce kaldırılmasını talep etti. Ayrıca, Google’ın savaşla ilişkilendirilebilecek reklamları kaldırması istendi.
Batılı yetkililer ise teknoloji şirketlerinden hızlıca Rusya’ya bağlı devlet medyasını ve Rusya yanlısı yayın yapan hesapların kapatılmasını istiyor. Hafta başında Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya liderleri Facebook, Google, YouTube ve Twitter'dan, Russia Today ve Sputnik de dahil olmak üzere Kremlin yanlısı yayın yapan hesapların askıya alınması için çağrıda bulundu.
Doğu Avrupa ülkeleri tarafından kaleme alınan ortak çağrıda, “Platform hizmeti sağlayıcılar ve teknoloji şirketleri, barışı ve demokrasiyi tehdit eden, demokrasiyi yok etmek için silahlanan otoriter rejimlere karşı tavır alınmalı” açıklamasında bulundu.
Fransa'nın Dijital Endüstriden Sorumlu Devlet Bakanı Cedric O, pazartesi günü YouTube’un CEO’su Susan Wojcicki ile bir araya geldi. Google'ın CEO'su Sundar Pichai aynı gün Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Vera Jourova ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thierry Breton ile yaptığı telefon görüşmesinde Rusya destekli dezenformasyona karşı atılması gereken adımları tartıştı.
Ukrayna Başkan Yardımcısı Oleksiy Reznikov ise Facebook, Apple, Netflix ve Google’dan Rusya’daki faaliyetlerine son vermesi için çağrıda bulundu. Reznikov, teknoloji şirketlerine yazdığı mektupta, “Desteğinize ihtiyacımız var” dedi.
MICROSOFT BİR ANDA KENDİSİNİ KARA SAVAŞININ ORTASINDA BULDU
Sosyal medya şirketlerinin vereceği kararlar şöyle dursun, dev teknoloji firmaları bu savaşın içinde fiili bir saldırı altında.
Savaşın başlangıcında meydana gelen bir olay savaşın teknoloji devleri için hiç de kolay geçmeyeceğini gösteriyor. Öyle ki, Rus tanklarının Ukrayna'ya girmeye başlamasından birkaç saat önce, dev teknoloji şirketi Microsoft Siber Güvenlik Savunma Operasyon Merkezi’nde sirenler aniden çalışmaya başladı.
Kendisini bir anda Avrupa'daki kara savaşının ortasında bulan Microsoft, siber korsanlar tarafından başlatılan Ukrayna devlet kurumlarını etkileyen siber saldırı çok büyük zarara yol açtı.
Siber saldırıyı değerlendiren Microsoft yetkilileri, siber saldırının yıkıcı sonuçları olduğunu belirtti. Bilgisayar korsanları tarafından başlatılan siber savaşta uzmanlar, devletin altyapısının çalışmaz hale gelebileceğini söyledi.
DİJİTAL SAVAŞ BAŞLADI MI?
Bu saldırıyla birlikte ciddi bir panik havası yaşanmaya başladı. Microsoft’un Seattle'ın kuzeyindeki merkezi kötü amaçlı yazılımı hızla tespit etti. “FoxBlade” adını verilen yazılımla ilgili Ukrayna’nın en iyi siber savunma yetkilisine haber verildi. Üç saat içinde, Microsoft'un virüs algılama sistemleri devreye girdi ve saldırı püskürtülmüş oldu.
Fakat bir kere, dijital savaş başlamıştı. Microsoft yöneticisi Tom Burt, Beyaz Saray'ın Siber ve Gelişen Teknoloji Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Anne Neuberger ile temasa geçti. Bu saldırının NATO ülkelerine yöneleceği, altyapıyı felce uğratacağı ve bu nedenle tespit edilen zararlı yazılımın Baltık, Polonya ve diğer Avrupa ülkeleriyle paylaşılıp paylaşılmayacağı sorulduğunda Neuberger, Microsoft’u savaş takip merkezine dönüştürmeye başlamıştı bile.
Tıpkı, 2. Dünya savaşına Sherman tankları yapmak için Ford Motor Company'i kullanmasına benziyordu.
'ÜSTLENDİĞİMİZ ROLDE TARAFSIZ DEĞİLİZ'
Ulusal Güvenlik Ajansı ve ABD Siber Komutanlığı gelen istihbaratı değerIendirdiğinde, saldırıların arkasında Rus istihbarat teşkilatları veya bilgisayar korsanları olduğunu duyurdu. Fakat buna karşın, ortada ciddi bir sorun olduğu ortaya çıktı. Bu çaptaki siber saldırıları tespit edecek hızlı bir alt yapıya sahip olmadıklarını da belirtiyorlar.
Microsoft'un başkanı Brad Smith, pazartesi günü yayımladığı blog yazısında, ortaya çıkan tehditleri açıklayarak, “Biz bağımsız bir şirketiz; hükümet veya ülke değiliz” ifadelerine yer verdikten sonra şunları ekledi:
“Ancak üstlendiğimiz rolde tarafsız durmadığımızı da belirtmeliyiz. Ukrayna hükümeti, Federal yetkililer, NATO ve AB ile sürekli yakın koordinasyon halindeyiz.”
The New York Times'ın "Ukraine War Tests the Power of Tech Giants" ve "As Tanks Rolled Into Ukraine, So Did Malware. Then Microsoft Entered the War" başlıklı haberlerinden derlenmiştir.
0 0 0 0 0 0Savaşta tarafını seç! Dev teknoloji şirketleri iki dünyanın arasında sıkışıp kaldı...
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.