O kadar ağır ve katı kurallarının olmasının yanı sıra, Avrupa’nın Katolik ülkelerine de dağılan bu tarikat kendilerine uyguladıkları işkencelerle biliniyor, acaba siz bunu biliyor muydunuz?

Bu tarikatın rahibeleri telafi ibadetini yerine getirirlermiş. Telafi ibadetinin kısaca nasıl olduğunu aktarayım:

Telafi ibadeti tüm günahlar, kusurlar, yoldan çıkmalar, ihlaller, adaletsizlikler ve dünyada işlenen tüm suçlar için dua etmektir.

Peki Martin Verga Cemaati bunu nasıl uygular?

Şöyle ki: akşam dörtten sabah dörde ya da sabah dörtten akşam dörde kadar aralıksız on iki saat boyunca boynuna bir ip geçirip, haçın önündeki taşa diz çökmüş, ellerini kavuşturmuş bir halde bekler. Yorgunluğu katlanılmaz hale gelince, yüzükoyun yere uzanıp, kollarını kavuşturur; ancak bu şekilde dinlenebilir. Yere kapandığında evrenin tüm günahları için dua ederlermiş. Bunu da ulaşılmaz soylu bir ibadet olarak kabul ederlermiş.

***

BU KADAR KATI KURALLAR OLAN…

Vartin Verga cemaati içerisinde günahlarından kurtulmak için kendilerine ceza verirken, bizler ne yapıyoruz?

Birkaç cümleyle özetleyim:

Herkesle dost görünen fakat aslında dost canlısı olmayan… Kısaca, “Herkesle iyi geçilenim ama yinede mesafe olsun, yarınımızı sağlama alalım. Düşman görünmektense dost görünen düşman olalım” diyor. Kısaca kendisiyle barışık olmayan, kalbinde iyilikten bihaber olan insanlar, Allah kalbinize göre bir hayat versin”

Bu gibi insanlara diyorum ki:

Aynaya gerek yok vicdanınızla baş başa kalın, yukarıdaki sıfata uyuyorsanız bir şey demiyorum, siz kendi kendinize diyeceksiniz zaten?

***

Otuz saniyede kendinizi nasıl anlatırsınız?

Doğru duydunuz karşınızdaki insan sizi tanımıyorsa otuz saniyede o insana kendinizi nasıl anlatırsınız?

Şunu yapmayın;

Mesleğinizi: amir, müdür, öğretmen gibi bilinen şeyleri değil…

Bunları söylemeden anlatacaksınız. Eee ne kaldı geriye derseniz: İşiniz yarın bir gün elinizden alınabilir, kariyeriniz bir kelimenizle ve ya bir hatanızla son bulabilir, yani kalıcı olanlarla yetineceksiniz.

Kısa bir ara veriyoruz, malum bir kaç gün şehir dışında olacağım. Gelecek hafta yine buralardayız, yazılarımızla devam edeceğiz.   

KALIN SAĞLICAKLA…