Şöyle acayip, sıkıntılı ve de bir o kadar telaşlı bir söz yapılmamalı!

 

Bunu yapmayın arkadaşlar lütfen!

Bu uyarmaktan ziyade: telaş, panik ve korku yaratıyor... İnsanlar ilk cümleyi okuduktan sonra devamını getirmiyor.

 

Sosyal Medya da paylaşılan o söz:

(Arkadaşlar, "Üzülerek söylüyorum ki bugün için gidip yaptırdığım Covit-19 koronavirüs testim pozitif çıktı. Şu anda hastanede karantina altındayım ve uzun bir süre aranızda olamayacağım. Hepiniz Allah'a emanet olun" diye bir paylaşım yapmamak için lütfen evde kalın...#EvdeKal )

 

Ülke gündemi, şehir gündeme derken insan bir anda mahalle gündemine kadar düşebiliyor. Ülkemizin üst düzey olaylara bakış açısı o kadar enteresan ki kıyamet kopsa onu dahi komediye çeviririz.

 

Söze gelelim; bu virüs sıkıntısını kendi lehine çeviren:

BİR: Bankalara Güvenmeyin, üç ay erteleme vererek faiz bindirecek, imkânınız varsa borcunuzu ödeyin, ertelemeyin.

İKİ: Stokçulardan hiçbir şey almayın ellerinde patlasın.

ÜÇ: Kuaför ve berberleri tebrik ediyorum eve hizmetleri hususunda güzel bir strateji.

 

Türkiye olarak büyük bir savaşın içerisine düştük, elbette dikkati elden bırakmamak gerekiyor. Bu bağlamda birçok ilde hastanelerde maske ve eldiven stoklarının bittiği ve bulunamadığı iletiliyor, bu konuda da tekstil fabrikalarına büyük iş düşüyor. Hep birlikte ülke olarak birbirimize destek vermemiz gerekiyor.

 

Türkiye evine kapandı ama...

Peki, şöyle bir düşündüğümüzde asgari ücretle çalışan bir aile ve bu ailede beş kişilik bir nüfus...

İş yeri sahibi ücretsiz izin veriyor. Evde kalarak sağlığını koruyan vatandaşı ne bekliyor biliyor musunuz?

 

İşte onları bekleyen kritik durumlar:

EVDE KALDIĞINDA: Elektrik faturasını, su faturasını, telefon, doğal gaz faturasını ve kirasını nasıl ödeyecek?

EVDE KALDIĞINDA: Ev sahibi iki aylık kiradan vazgeçecek mi? Bırak iki ayı on beş günlük kirasından vazgeçmez.

EVDE KALDIĞINDA: Evinin gıdasını kim verecek?

EVDE KALDIĞINDA: Banka, kredilerini, kredi kartlarını erteleme sözü verdi vermesine de faizi de cukk diye oturtuyor. Evde kalalım kalmasına da bu düşüncelerle psikolojimiz bizi Bakırköy’e doğru sürüklemeye devam eder ise?

Sayın Devlet Büyüklerim, evde kalanlara evde kalma parasını da verseniz güzel olmaz mı?

Evde kalıyoruz kalmasına aklımız pek evde kalmıyor, belirtmek istiyorum.

 

Şu süreçte evde kaldığımızda ne yapıyoruz.

BİTİRİYORUZ: 10 GB İnternet paketini…

BİTİRİYORUZ: Dolap ta ne var ne yoksa…

BİTİRİYORUZ: Ne kadar aksiyon filmi varsa…

BİTİRİYORUZ: Elimizde avucumuzda ne varsa…

Ve BİTİRİYORUZ cebimizdeki parayı son kuruşuna kadar.

 

Ünlülerin evde kal sloganı var, doğru ve yerinde bir slogan... Vatandaş evde kalsın da hangi para ile veya hangi psikoloji ile kalacak? Madem bu kadar çok halkı düşünüyorsunuz, bu zamana kadar kazandığınız ücretlerden on ailenin: kirasını, faturasını vs. karşılayabilirsiniz. Virüssüz günlerde buluşmak dileğiyle…

#EVDEPARASIZKAL#