Din adı altında camide hutbe verip dışarı da kopuyoruz.

Hayvansever görünüp bir köşede hayvanları öldürüyoruz.

Gösterişe meraklı siyasetçiler gibi basın önünde şov yapıyor, sonra da el ense yatıyoruz.

Cuma namazına yarım abdestle gidip emir ile fetva veren imamı dinliyoruz.

 

Ve samimi olduğunu düşündüğümüz insanlara verdiğimiz tavizler…

Yaz ayında ortaya çıkan sinekler gibi bugün kolumuzu, yarın bacağımızı, diğer gün yüzümüz ısırıp duruyorlar.

Şaka değil, bu aralar baya baya yoğun tempoda her gün bir tarafımı ısırıp duruyor, fenada şişiriyor ama birkaç gün sonra geçiyor. İşte insanlar da vallahi böyle, kan emici sinek gibi yeter ki açık bir tarafınızı görmesinler hemen ölümüne saldırıyorlar.

Peki, yaz bittiğinde ne yapacak bu sinekler?

Ö-LE-CEK-LER!

 

Gelelim işin aslına.

 

Kahramanmaraş’ı uzaktan gözlemlemek hem iyi hem kötü!

 

Bir haftayı aşan sürede İl Sağlık Müdürünün ataması konuşuluyor.

Bugün atanıyor, yarın ataması iptal ediliyor.

Peki konfirme edilmeden neden böyle bir atama gerçekleşiyor.

Hadi gerçekleşti, kim bunun iptalini sağlıyor?

Doymadınız mı yemelere, içmelere?

 

Büyük bir felaket atlatan Kahramanmaraş’ı kurtarma yerine hâlâ kendi çıkarlarını, cebini düşünen bir idare yönetimi hâkim! Kurtulamazsa bu hâkimiyet döngüsünden geriden takibe devam edecek!

Çünkü memleketin felaketinden dahi cebini dolduran mendebur, kan emici insanlar var.

ONLARA;

- Parayı tırlarla ver.

- Koltuğun en sağlamını sun, “yetmiyor ağam yetmiyor” demezse alnımdan vurun!

 

PETROL DOLU TANKER GİBİSİN SERDAR!

 

Son zamanlarda basında sesi çıkaran bir arkadaşım, Serdar Bursalı?

Severim. Neşeli, dolu doludur. İkizler burcudur ama sevimlidir!

Dolu tanker gibisin Serdar, patladın ha patlayacaksın.

Patlayacaksan da şu kendini altın kuyusunun içinde zanneden isimleri de ya sen patlat ya da ben!

Hani bir söz vardır “Veren varken sevene sıra gelmez.” derler ya o misal…

Dürüst ve namuslu adamın arkasından hep iyilikle konuşurlar ama nakdi destek kısmına gelince hep zıt karaktere yönelirler!

- Aman yazmasın!

- Aman sövmesin!

- Aman reisin kulağına gitmesin!

- Aman huzurumuz bozulmasın!

- Aman hadsizin teki zaten…

- Yahu susturun şunu falan filan, cak - cekler...

Peki o dediğiniz kişiler yazmasın, çizmesin diye doldururken ceplerini, işini namusuyla, hakkıyla yapan kişileri de hem öldürdüğünüzün hem de size karşı doldurduğunuzun farkında mısınız?

Yerel seçim yolda. Demedi demeyin!

 

 

KAHRAMANMARAŞ’I NASIL LİDERLER YÖNETMELİ?

- Karşı tarafta herhangi bir konsolidasyona yol açmayacak,

- Karşı tarafı “Menfi-münferit düşüncesinde bırakmayacak, kenetlenelim” diyecek,

- Yanlış düşünce ve duygulara sevk etmeyecek biri olmalı.

Var mı böyle birileri? Sonuna kadar yanındayım.

Ama sizin derdiniz memleketten ziyade, cebiniz ve makamınız olmuş.

Zerre memleketi düşünmüyorsunuz?

“Düşünüyoruz” demeyin, vallahi çok kötü küserim(!)

Hadi son sözle bu arayı kapatalım;

Belediye başkanlarında büyük sürprizler olacak? Bekleyin…

 

İKİ CÜMLE SARF ETMEYE GÖRÜN!

 

Anında doğruları yazdım diye linç etmeye başlarlar…

Etseniz ne olur ki?

O zaman devam edelim.

Sevdiğim bir abimle konuşayım dedim. Aradım.

Dolmuş, taşmış!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kahramanmaraş’a geldiğinde şehrin idaresiyle bir araya gelmiş ve sormuş: şehrinizi anlatın, nasıl gidiyor, ne yapabiliriz?

Bizim birkaç yönetici;

- Bu, şunu yaptı(!)

- O, şuradan şunu geçirdi(!)

- Bağımın suyunu kestiler(!)

- Toprağımın gübresini bulamadım(!)

- Onun yolu yapıldı, benim daha duruyor?

Bu mu memleketin sorunu?

Memlekette enkazlarla film çekiliyor, siz neyin derdindesiniz?

Hala kaldırılmayan enkazlar var.

Hala yıkılmayan hasarlı binalar var.

Hala depremden sonra geçimini sağlamaya çalışanlar var.

Hala acılarından gece uyuyamayanlar var.

Hala giyecek bir şeyi olmayanlar var.

Hala sokakta kalıp bir masa istemeyi onur yapanlar var.

Hala çocuğuna et yediremeyen, mama alamayanlar var.

Var oğlu var arkadaş, siz neyin hesabını yapıyorsunuz?

Sabır…

 

BULUNTU VE DEBGİCİ…

Diğer bir husus ise deprem zamanında KMTSO koltuğuna oturan ve zorlu süreçten geçen Mustafa Buluntu...

Seni ister sevsinler ister sevmesinler? Eline dosya dosya sorunları alıp, Sn. Yılmaz’la özel odada hepsini sunarak memlekete büyük bir iyilik yaptığının farkında mısın? İster seni sevsinler ister sevmesinler, sen kendini biliyor musun? Bitti…

 

DİĞER İSİM, ÖMER ORUÇ BİLAL DEBGİCİ?

Çırpınıyorsun, uğraşıyorsun. Görenler görüyor ama görmek istemeyenler seni de sevmiyor!

Bilin istedim.

 

2023 EXPO VE YAŞANANLAR…

İnanın hiçbir şey anlamadım…

Adı üstünde felaketten yara almış şehir!

Ama görüyorum ki; fitne, fesat, öfke, ihanet bitmemiş ve devam ediyor.

Nedir bu karalama?

Ne istiyorsunuz?

Eminim ki benden çok yediniz ve sizin kadar kırıcı olmadım.

Benim adaletimde, ahlakımda yok böyle şeyler!

Bakan Kirişçi ne demek istedi?

Ya da kimler ne istedi?

Bu oyunlar o kadar yorucu ki, inanın on beş gündür oyunların, tezgâhın bitmedi bir şehir oldu çıktı!

Dağın tepesine çıktığınızda, şöyle bir şehre bakıp “Utanma” duygunuz varsa helal olsun…

Hanefi Mahçiçek bir şey yaptı burnundan getirdiniz.

 

 

Nefreet ettiğim insan tipleri bu aralar çok karşıma çıkıyor…

Nasıl mı?

- Şunu yapalım dediğinizde, “tamam” dedikten sonra bukalemun gibi renk değiştiren!

- İşi düştüğünde “canım, cicim” rolüne bürünenler!

- “Öldüm. Bittim.” Deyip, yurt dışına tatile çıkanlar!

- Sağ da solda gelen zamlardan dolayı ses etmeyip kenara çekilinde sövüp sayanlar…

- Ağlama rolüne kendini iyi kaptıranlar…

- Deprem uzmanı kesilip, insanları telaşa düşürenler!

 

Hepinize koca bir PES…

 

YENİ DONDURMA MARKAMIZ, HAYIRLI OLSUN!

 

Kahramanmaraş’ın yeni dondurma markası ve yeni lezzeti HACI MEHMET ŞAN!

Çok mutlu oldum.

Yeni bir markamız oldu.

Ve bu markanın geleceğinin çok iyi yerlerde olacağını söylemeden edemem…

Umarım Kahramanmaraş’ta markasına HACI MEHMET ŞAN’ına sahip çıkar?

İsim markası babalarının adı, gurur duyuyorum!

Mehmet Akif Şan ve Aykut Şan:

Sizin gibi mücadeleyi ve işini seven insanlarının sayısı artmalı?

Yolunuz açık, dondurmanız bol olsun!

 

 

Bu aralar 2017 yıllarında yapmış olduğum radyo yıllarındaki kayıtlarımı dinlemeye başladım.

Fenada değilmişim he!

Kendi sesimi özlemişim desem…

 

ÖNERİ:

- FİLM: JOKER. Şiddetle tavsiye ederim.

- KİTAP: ARI KOVANINA ÇOMAK SOKAN KIZ. STIEG LARSSON.

 

Haftaya Kahramanmaraş’tayım görüşmek isteyen arayabilir 

İYİ SOYMALAR MEMLEKETİ!